TCK madde 84 – İntihara Yönlendirme Suçu (9 Soru Cevap)

Türk Ceza Kanunu madde 84, intihara yönlendirme suçunu düzenlemektedir. İnsan hayatına yönelen bu suçun gerçekleşmesi, intihar etmesi için kişinin azmettirilmesi, teşvik edilmesi, bu kişinin intihar kararının kuvvetlendirilmesi ya da kişinin intihar fiiline yardım edilmesi ile gerçekleşmektedir. İçerikte intihara yönlendirme suçu ile ilgili bilgilere, suçun maddi ve manevi unsurlarına, Yargıtay kararlarına yer verilmiştir.

TCK madde 84 – İntihara Yönlendirme Suçu (9 Soru Cevap)

Türk Ceza Kanunu, kişinin bir başka insanı öldürmesini suç olarak saymakta ise de kendisini öldürmesini ya da intihara teşebbüs etmesini suç olarak düzenlememektedir. Dolayısıyla kişinin kendi hayatına son vermesi anlamına gelen intihar suç değildir. Bu nedenle kişiyi intihara sevk eden ya da bu eylemde ona yardım eden de, TCK 38 – Azmettirme veya TCK 39 – Yardım Etme ile belirlenen iştirak hükümlerine dayanılarak cezalandırılamazlar. Kanun koyucu bu hususu değerlendirerek, intihara yönlendirmeyi bağımsız bir suç olarak düzenlemiştir.

İntihara yönlendirme suçu incelenirken TCK madde 84/4 ayrı değerlendirilmelidir. Zira bu fıkrada artık kasten öldürme suçu gündeme gelmektedir.

TCK madde 84 ile düzenlenen intihara yönlendirmede suçu, intihar etmesi için kişinin azmettirilmesi, teşvik edilmesi, bu kişinin intihar kararının kuvvetlendirilmesi ya da kişinin intihar fiiline yardım edilmesidir. Görüleceği üzere ceza yasası seçimlik hareketli intihara yönlendirme suçunda suça iştirakin azmettirme ve yardım etme fiillerini, yani şerikliği cezalandırmaktadır. Eğer olayda faillik mevcutsa, artık intihara yönlendirmeden değil kasten öldürme suçundan söz etmek gerekecektir. Bununla ilgili olarak Yargıtay kararlarında, tavana asılan iple intihar etmek için sandalyeye çıkan kişinin istemesi üzerine sandalyeye tekme atılması örneği verilmektedir. Bu örneğe uygun davranışta faillik söz konusudur. Zira intihar etmeye çalışan kişi kendi hareketi ile değil, başkasının yani failin hareketi ile ölmektedir.

İntihara yönlendirme suçunun gerçekleşmesine sebep olan azmettirme hareketi, intihar etme düşüncesi olmayan kişide bu eylemde bulunması için fikir oluşturmak ile gerçekleşmektedir. Azmettirici, aklında intihar düşüncesi olmayana yol göstermekte, intihar yönünde karar almasına sebebiyet vermektedir. Diğer hareket olan teşvikte ise mevcut ancak ortaya çıkmamış bir intihar düşüncesi canlandırılmakta ve kişi intihara özendirilmektedir. İntihar kararının kuvvetlendirilmesi, teşvikten farklı olarak, alınmış intihar kararında söz konusudur. Bu harekette intihar kararı vardır. Yönlendiren ise bu kararı desteklemekte, intihar etmek isteyeni motive etmektedir.  Son hareket olan başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi ise intiharı fiilen ve intiharla doğrudan bağlantılı olarak kolaylaştırmaktadır. Yardım maddi olabileceği gibi manevi de olabilir. Örneğin intihar etmesi için kişiye silah ya da zehir sağlama ya da intihar edeceği yükske bir yere götürme maddi anlamda yardım etme iken, intiharın nasıl gerçekleştirebileceği hususunda yol gösterme manevi bir yardımdır.

İntihara Yönlendirme Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunu madde 84/1, intihara yönlendirme suçunun temel cezasını 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak belirlemiştir. Bu ceza, intiharın gerçekleşmemiş olması hali için geçerlidir. Yani azmettirme, teşvik etme, intihar kararını kuvvetlendirme veya herhangi bir şekilde yardım etme fiillerinden en az birinin gerçekleştirilmesi halinde belirtilen cezaya hükmedilecektir.

Maddenin ikinci fıkrası ise suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış haline, yani intiharın gerçekleşmesi durumunda uygulanacak cezayı belirlemektedir. Buna göre intiharın gerçekleşmesi halinde intihara yönlendirme suçu için mahkeme dört yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmedecektir. İntiharın gerçekleşmesinden kasıt, intihar eyleminin sonucunda mağdurun ölmesidir.

Başkalarını intihara alenen teşvik edilmesinin cezası ise TCK madde 84/3’te düzenlenmektedir. Ayrı bir suçu ortaya koyan bu düzenlemedeki suçun oluşması için muhatabın belli olması gerekmez. Cezası ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır. Madde gerekçesine göre aleniyet için aranan ölçüt, fiilin, gerçekleştiği koşullar itibarıyla belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olmasıdır. Keza, aleniyetin basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi durumunda artırma oranı ayrıca düzenlenmektedir. 5187 sayılı Basın Kanunu’nun “Cinsel saldırı, cinayet ve intihara özendirme” başlıklı 20’nci maddesinde intihar olayları hakkında, haber vermenin sınırlarını aşan ve okuyucuyu intihara özendirebilecek nitelikle olan yazı ve resim yayınlanması, ağır para cezası yaptırımına bağlanmış, suç olarak düzenlenmektedir. Doktrinde, çatışma halinde hangi maddenin uygulanacağı tartışmalıdır. Olayın özellikleri değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.

TCK madde 84/4 ise, intihar fiilinin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle, cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenlerin kasten öldürme suçundan sorumlu tutulacakları belirlenmiştir. Fıkra değerlendirilirken kasten öldürme suçu kapsamında değerlendirilmelidir.

İntihara Yönlendirme Suçunun Maddi Unsurları

Maddi Konu: İntihara yönlendirme suçunda konu, intihar edenin yani müntehirin hayatıdır.

Fail: Suçun faili herkes olabilir. Zira suç temelde icrai davranışla işlenebilir. Ancak intiharı önleme konusunda hukuki bir yükümlülük altında olduğu halde girişimi engellemeyen ya da girişim karşısında kayıtsız kalan kişi için intihara ihmali davranışla yardım etme söz konusu olacaktır. Bu kişinin sorumluluğunun doğabilmesi için intihar olgusuyla karşı karşıya olması da gerekir. İhmali davranışla intihara yardım etmekten, hukuki yükümlülük altında olanlar sorumlu tutulabilirler.

Mağdur: İntihara azmettirilen, teşvik edilen, intihar kararı kuvvetlendirilen veya intiharına herhangi bir şekilde yardım edilen kimsedir. Üçüncü fıkranın uygulanabilmesi için mağdurun muhatap alınmaması gereklidir.

Fiil: Seçimlik hareketli bir suç olan intihara yönlendirmede suçu, intihar etmesi için kişinin azmettirilmesi, teşvik edilmesi, bu kişinin intihar kararının kuvvetlendirilmesi ya da kişinin intihar fiiline yardım edilmesi şeklinde ortaya çıkar. Hareketlerden birinin gerçekleşmesi yeterlidir. Birden fazla hareket ayrı suç olarak değerlendirilmez ancak ceza miktarının belirlenmesinde etkili olur.

Netice: Hareket suçu olan intihara yönlendirme, seçimlik fiillerden birinin gerçekleşmesi ile tamamlanır. Kişinin intihara teşebbüs etmesi ya da intihar etmesi şart değildir.

Nedensellik Bağı: Hareket suçu olması itibariyle maddenin 1, 3 ve 4’üncü fıkraları için nedensellik bağının aranması gerekmez. 2’nci fıkranın uygulanabilmesi için ise intihar ile fiil arasında nedensellik bağı kurulabilmelidir.

İntihara Yönlendirme Suçunun Manevi Unsuru

İntihara yönlendirme suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Suç, taksirle işlenemez. Dolayısıyla fail, başkasını intihara azmettirdiğini, teşvik ettiğini, başkasının intihar kararını kuvvetlendirdiğini ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım ettiğini bilmelidir. Hareketin, kişinin intihar edeceğini düşünmeden gerçekleştirilmesi halinde suç oluşmayacaktır. Örneğin, intihar edeceğini söyleyen birine uyku ilacı verilmesi bu suç tipine uyacaktır. Ancak intihar edeceği ile ilgili hiçbir bilgisi olmayan arkadaşına, örneğin uyku sorunu var diye uyku ilacı kutusunu çok sayıda ilaçla veren kişi için suçun manevi unsuru gerçekleşmemiştir.

Hukuka Aykırılık Unsuru

Mağdurun rızasının bulunması halinde fail için ceza sorumluluğunun ortadan kalkıp kalkmayacağı, hukuka uygunluk nedenleri arasında ilk akla gelebilecek husustur. TCK madde 26/2’ye göre “Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez.“. Kişinin yaşama hakkı, üzerinde tasarruf edebileceği bir hak değildir. Dolayısıyla intihara yönlendirme suçunda ilgilinin rızasının bulunması sonucu değiştirmez.

TCK 84

İntihara yönlendirme

Madde 84– (1) Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Mülga ikinci cümle: 29/6/2005 – 5377/10 md.)
(4) İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.

Soru ve Cevaplarla İntihara Yönlendirme Suçu

1- İntihara yönlendirme suçuna teşebbüs mümkün müdür?

İntihara yönlendirme suçuna teşebbüs mümkün değildir. Maddenin ikinci fıkrasında intiharın gerçekleşmesinden söz edildiği için, intihar için eylemde bulunulmasına rağmen ölümün gerçekleşmemesi halinde 2’nci fıkraya teşebbüsten söz edileceği ileri sürülmektedir. Kanaatimiz, bu durumda intiharın gerçekleşmemiş olması nedeniyle ilk fıkranın uygulanabileceği yönündedir.

2- Suça iştirak mümkün müdür?

Suçun işlenişine iştirak mümkündür. Örneğin (A), (B)’yi intihara yönlendirmesi için (C)’yi azmettirebilir. Ya da suçu işleyen (C)’ye silahı veren (A), yardım eden olacaktır.

3- Şikayete bağlı mıdır?

İntihara yönlendirme suçuna ilişkin ceza yargılaması şikayete bağlı olmayıp re’sen takip edilir. Şikayetten vazgeçme halinde yargılama devam eder.

4- İntihara yönlendirme suçunun zamanaşımı ne kadardır?

İntihara yönlendirme suçunda dava zamanaşımı TCK 84/1 için 8 yıl, 84/2 ve 3 için 15 yıldır.

5- İntihara yönlendirme suçunda görevli ve yetkili mahkeme hangisidir?

TCK madde 84’te yer alan intihara yönlendirme suçunda, maddenin ilk üç fıkrası için asliye ceza mahkemesi, son fıkrası için ağır ceza mahkemesi görevlidir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.

6- Uzlaşma mümkün müdür?

Hayır. İntihara yönlendirme suçu uzlaşma kapsamında değildir.

7- Avukat, müdafii zorunlu mudur?

CMK madde 150/3’e göre, 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda şüpheli ya da sanığın müdafi yani avukatının olması zorunludur. Eğer kişi kendisi özel avukat tutmazsa ya da tutamazsa, baro aracılığıyla kendisine müdafi, avukat atanacaktır. Türk Ceza Kanunu madde 84/2, 3 ve 4 dayanağıyla yapılan yargılamada şüpheli ya da sanığın müdafii bulunmalıdır.

8- Kasten öldürme ile intihara yönlendirme arasındaki fark nedir?

TCK madde 81 – Kasten Öldürme Suçu ile TCK madde 84’te yer alan intihara yönlendirme suçunun ayrımı için intihar fiilinin kimin eylemi olduğuna bakılması gerekir. Eğer intihar failin fiili ile gerçekleşmişse kasten öldürme, müntehirin fiili ile gerçekleşmişse intihara yönlendirme suçu gerçekleşmiştir. Örneğin, intihar etmek için asılı ipe boynunu geçiren kişinin ayağının altındaki sandalyeye vuran ya da yüksek yere intihar etmek için çıkan kişiyi iten ve ölüme sebep olan kişi için kasten öldürme suçu söz konusudur. İp temin eden ya da yüksek yere arabasıyla götüren kişi ise intihara yönlendirmeden sorumludur.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/1323 E., 2021/314 K., 29.06.2021: “İntihar fiilini gerçekleştiren kişi bizatihi mağdurun kendisi olmalıdır. Failin intihara katkısı, maddede seçimlik olarak sayılan hareketlerle sınırlı olmalı, mağdurun kendi yaşamına son vermesi, kendi iradesiyle aldığı karara istinaden bizzat kendisi tarafından gerçekleştirilmelidir. Şayet fail, azmettirme, teşvik etme, kararı kuvvetlendirme veya yardım etme şeklindeki hareketlerin yanında veya tek başına ölümü meydana getiren icra hareketini kendisi gerçekleştirmişse, intihara yönlendirme suçunu değil, kasten öldürme suçunu işlemiş olur.

9- Birlikte intihar halinde sağ kalanın sorumluluğu nedir?

İntihar etme konusunda beraber kalan alanların gerçekleştirdiği intihar fiilinde kişilerden birinin eylemenin intihara teşebbüs aşamasında kalması(bu kişinin ölmemesi) ancak diğerinin ölmesi halinde, sağ kalan için intihara yönlendirme suçundan ya da kasten öldürmeden söz edilip edilemeyeceği hususunu olaya göre değerlendirmek gerekecektir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2016/1323 E., 2021/314 K., 29.06.2021 karar tarihli dosyasına konu olayda, kişinin intihar etme düşüncesini belirttiği arkadaşı da intihar etmek istediğini söylemiş, nehre girmeden kısa süre önce ikinci kişi “Dur” demişse de ilk söyleyen kişinin kullandığı araçla hızlı bir şekilde nehre girilmiştir. Olay neticesinde şoför olan ilk kişi hayatta kalmış, ikinci kişi ise ölmüştür. Ceza Genel Kurulu, “intihara yönlendirme suçunun oluşabilmesi için, intihara azmettiren veya teşvik eden failin eylemleri, yalnızca bu hareketlerle sınırlı kalmalı, müntehir kendi yaşamına bizatihi kendi hareketiyle son vermelidir. Başka bir deyişle intihar, müntehir tarafından bizzat gerçekleştirilmelidir. Suça sürüklenen çocuk …’nın maktulle birlikte almış olduğu intihar kararı doğrultusunda sevk ve idaresindeki aracı … Nehri’ne doğru sürerek, maktulü intihara azmettirme ve teşvik etme hareketlerinin yanında, son anda intihar fikrinden vazgeçmesine rağmen aracı nehre doğru sürmeye devam etmek suretiyle tek başına ölümü meydana getiren icra hareketini de gerçekleştirmesi, maktulün yaşamına son verme konusundaki rızasının, üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakka yönelik olmaması nedeniyle hukuken geçerli sayılmaması karşısında; suça sürüklenen çocuğun eyleminin kasten öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.” şeklindeki değerlendirmesi ile, ölüm neticesini doğuran icra hareketinin ilk kişinin eseri olması nedeniyle bu kişiyi kasten öldürmeden sorumlu tutmuştur. Eğer şoför olan kişi ölseydi, icra hareketini yapanın ölmüş olması nedeniyle diğer kişi için kasten öldürmeden söz edilemeyecekti.

Yazar: Avukat Erdem Akçay