TCK madde 85 – Taksirle Öldürme Suçu (16 Soru – Cevap)

Türk Ceza Kanunu madde 85, taksirle öldürme suçunu düzenlemektedir. Bilinçsiz yani basit taksir ve bilinçli taksir bu suç tipinde gündeme gelmektedir. Madde mağdur sayısına göre ceza miktarı belirlemektedir. Yazıda taksirle insan öldürme suçunun unsurlarına ve ilgili Yargıtay kararlarına değinilmiştir.

TCK madde 85 – Taksirle Öldürme Suçu (16 Soru – Cevap)

5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 85’inci maddesi ile düzenlenen taksirle (insan) öldürme suçu, ölümün öngürülmemesi veya öngörülen ölümün gerçekleşmesinin istenmemesine karşın, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışın neticesinde insanın ölümüne sebebiyet vermektir. Görüleceği üzere taksirle öldürme suçunda fail, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı gerçekleştirdiğinde bir insanın yani mağdurun ölebileceğini ya hiç öngörmemiş olmalı ya da öngörmüş olsa da bu ölüm neticesini istememiş olmalıdır. Taksir türlerinin incelendiği TCK 22 – Taksir (Ceza Hukukunda Bilinçsiz ve Bilinçli Taksir) başlıklı yazıda açıklandığı üzere eğer fail neticeyi (taksirle öldürme suçu için ölümü) öngörmemişse bilinçsiz (basit) taksir, neticeyi öngörmesine rağmen bu sonucun gerçekleşmesini istememişse bilinçli taksirden söz edilecektir.

Yasa maddesinin başlığı “taksirle öldürme” olarak kullanılmıştır. Başlıktaki “öldürme” sözcüğü, fiilin kasten işlendiği anlamını vermesi nedeniyle eleştirilmektedir. Bunun yerine “taksirle ölüme neden olma” ifadesi kullanılsa daha yerinde bir anlatım olacaktır.

TCK madde 85’teki taksirle öldürme suçunun gerçekleşmesi için davranışın, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olması gereklidir. Bunun tespiti teknik bir değerlendirmeyi gerektirdiğinde bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Örneğin bir hekimin gerçekleştirdiği davranış nedeniyle hastanın ölmesi halinde, yapılan işlemin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olup olmadığı, tıp biliminin gerektirdiği hususlara riayet edilip edilmediği bilirkişi incelemesi ise ortaya konabilecektir.

Taksirle Öldürme Suçu ile Korunan Hukuki Menfaat

Taksirle öldürme suçu ile korunan temel hukuki yarar yaşam hakkıdır. Zira mağdur bir insandır ve failin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışı nedeniyle yaşamı sona ermektedir. En öncelikli hak olan yaşam hakkının korunması için yasa koyucu, kast dışında taksirle ilgili olarak da düzenleme yapmıştır. Toplumsal düzeni korumak da taksirle öldürme suçu ile korunan bir diğer hukuki menfaattir. Kişinin kendisinden beklenen özen ve dikkate uymaması nedeniyle zararın meydana gelmesi, toplum düzenine saldırıdır.

Taksirle Öldürme Suçunun Cezası

Taksirle öldürme suçunun oluşmasına neden olan fiilin neticesinde bir insan ölmüşse (TCK madde 85/1), fail 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Bu ceza, fiilin bilinçsiz taksirle gerçekleştirilmesi halinde ortaya çıkacak cezadır. Yani bu ceza miktarının uygulanabilmesi için failin, TCK madde 22/2’deki haliyle, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı neticesinde ve neticeyi öngörmeyerek ölüme sebebiyet vermiş olması gereklidir. Eğer fail ölüm neticesini istememiş ancak öngörmüş ise, yani bilinçli taksir varsa, TCK madde 22/3 uyarınca cezası üçte birden yarısına kadar artırılacaktır. Bilinçli taksir durumunda ceza miktarı 2 yıl 8 ay ile 9 yıl arasında olabilecektir.

TCK madde 85/2 ise gerçekleştirilen fiil ile birden fazla insanının ölümüne veya bir ya da birden fazla kişinin ölümü ile bir ya da daha fazla kişinin yaralanmasına sebep olunması halinde uygulanacak cezayı belirlemektedir. TCK madde 85/2’nin gündeme geleceği olasılıklar şöyle listelenebilir:

  • Bir kişi ölmüş ve bir ya da daha fazla kişi yaralanmış (yaralanmanın derecesi önemli değildir),
  • Birden fazla kişi ölmüş,
  • Birden fazla kişi ölmüş ve bir ya da daha fazla kişi yaralanmış (yaralanmanın derecesi önemli değildir).

Bu listelenen olasılıklarda fail, 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Bu ceza miktarı yine bilinçsiz taksir için geçerlidir. Eğer olayda fail ölüm neticesini öngörmüş ancak istememişse, TCK madde 22/3 uyarınca cezası üçte birden yarısına kadar artırılacaktır. Dolayısıyla cezası miktarı 2 yıl 8 ay ile 22,5 yıl arasında olabilecektir.

Hakim alt ve üst sınır arasında vereceği cezayı, TCK madde 3/1’e göre fiilin ağırlığına, TCK madde 22/4’te yer aldığı üzere failin kusuruna ve TCK madde 61 – Cezanın Belirlenmesi maddesinin ilk fıkrasındaki kriterlere ve hakkaniyete göre belirleyecektir.

Taksirle Öldürme Suçunu İşleyen Fail Hakkında Ceza Verilmemesi veya Cezasında İndirim Uygulanması

Taksiri düzenleyen TCK madde 22’nin 4’üncü fıkrasına göre “Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi
durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.“. Örneğin taksiri nedeniyle çocuğunun ölümüne sebep olan anne ya da babanın cezalandırılması, fıkrada belirtilen şartların varlığı halinde kanunun amacıyla çelişeceği için bu kişi hakkında cezaya hükmedilmeyebilecektir.

Taksirle İnsan Öldürme Suçunun Maddi Unsurları

Maddi konu ve Mağdur: Taksirle öldürme suçunun konusu ve faili yaşayan insandır. Yaşayan insanın belirlenmesinde dikkate alınacak kriterler TCK madde 81 – Kasten Öldürme Suçu ile ilgili yazıdaki maddi konu alanında açıklanmıştır.

Fail: Özgü suç olmaması nedeniyle taksirle insan öldürme suçunun faili her insan olabilir.

Fiil: Serbest hareketli bir suç olan taksirle öldürme suçunda fiilin, bir insanın ölümüne sebep olabilecek nitelikte ve taksirle ortaya çıkmış bir fiil olması gereklidir. Bu fiil icrai olabileceği gibi ihmali de olabilir. Ancak ihmali eylemin varlığı halinde cezalandırmaya gidebilmek için fail, davranışta bulunması için hukuki yükümlülük altında, yani garantör, olmalıdır.

Netice, illiyet bağı ve objektif olarak isnat edilebilme: TCK 85’te yer alan taksirle insan öldürme suçunda netice mağdurun ölümüdür (TCK madde 85/2 için yaralanma da söz konusudur). Bu ölüm (ve ikinci fıkraya göre yaralanma) ile failin hareketi arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Aksi halde suçtan söz edilemeyecektir. Neticenin faile objektif olarak isnat edilebilmesi de gereklidir.

Taksirle Öldürme Suçunun Manevi Unsuru

Türk Ceza Kanunu madde 85 ile düzenlenen taksirle öldürme suçu taksirle işlenebilen bir suçtur. Taksirle ilgili açıklamalar yukarıda yapılmıştır. Suç değerlendirmesinde dikkat ve özen yükümlülüğü objektif olarak ele alınmalıdır. Ölümün gerçekleşmesi ile ilgili öngörüde ise faille ilgili subjektif değerlendirme yapılmalıdır. Kasten öldürme ile taksirle öldürme suçları arasında fark manevi unsurda kendini göstermektedir. Dolayısıyla örneğin trafikte gerçekleşen bir ölümde suç tespiti için manevi unsurun doğru belirlenmesi çok önemlidir.

TCK madde 85

Taksirle öldürme
Madde 85– (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Soru ve Cevaplarla Taksirle Öldürme Suçu

1- Taksirle öldürme suçunda verilen ceza adli para cezasına çevrilebilir mi?

TCK madde 50 – Kısa Süreli Hapis Cezasına Seçenek Yaptırımlar konusunda incelendiği üzere TCK madde 50/4, koşulların (suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler) gerçekleşmesi halinde taksirle öldürme suçunun cezasının adli para cezasına çevrilmesine imkan tanımaktadır. Ancak bu ihtimal yalnızca bilinçsiz taksir için geçerli olup, bilinçli taksirin varlığı halinde hükmolunan hapis cezası adli para cezasına çevrilmez.

2- Taksirle öldürme suçuna teşebbüs mümkün müdür?

TCK madde 35’te düzenlenen suça teşebbüsü, kasten işlenen suçlarda mümkündür. Dolayısıyla taksirle öldürme suçuna teşebbüsten söz etmek mümkün değildir.

3- TCK madde 85 için iştirakten söz edilebilir mi?

Aksini söyleyen olsa da taksirle insan öldürme suçuna iştirak mümkün değildir. Suça konu fiilin birden fazla kişinin iştirakiyle ortaya çıkması yeterli görülmemeli, iştirak bilincinin yokluğu nedeniyle bu suç tipinde iştirak kabul edilmemelidir.

4- Taksirle öldürmede zincirleme suç hükümleri uygulanabilir mi?

Taksirle öldürme suçunda zincirleme suç hükümleri uygulanmaz. Zaten TCK madde 85/2 ile yasa koyucu bu sorunu öngörmüş, birden fazla ölüm ve yaralanma ihtimalini değerlendirerek ceza miktarını belirlemiştir.

5- TCK madde 85 için hafifletici neden var mıdır?

TCK madde 85 ile düzenlenen taksirle öldürme suçu için yasa koyucu hafifletici sebep belirlememiştir.

6- Şikayete bağlı mıdır?

Taksirle öldürme suçu şikayete tabi değildir. Re’sen soruşturma ve kovuşturma yürütülür.

7- Görevli ve yetkili mahkeme hangisidir?

Taksirle insan öldürme suçunda CMK madde 12’ye göre yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 11 ve 12’inci maddelerine göre TCK madde 85/1 fıkrası için görevli mahkeme asliye ceza mahkemesi, TCK madde 85/2 fıkrası için ağır ceza mahkemesi görevlidir.

8- Taksirle öldürme suçunda dava zamanaşımı ne kadardır?

Belirlenen cezanın üst sınırı 15 yıl olduğu için dava zamanaşımı TCK madde 66/4’e göre 15 yıldır.

9- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, taksirle öldürme suçu için uygulanabilir mi?

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231 ile düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, verilen ceza miktarının 2 yıldan az olması halinde uygulanabilir. Oluşan maddi zararın giderilmesinin gerektiği hususuna dikkat edilmelidir.

10- Uzlaşma kapsamında bir suç mudur?

Taksirle öldürme suçu uzlaşma kuruma dahil değildir.

11- Etkin pişmanlıktan faydalanmış mümkün müdür?

Suçun özellikleri gereği etkin pişmanlık bu suç tipi için söz konusu değildir.

12- Taksirle öldürme suçunda şüpheli ya da sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir mi?

Cezanın üst sınırının en az 6 yıl olduğu değerlendirildiğinde taksirle öldürme suçunda CMK madde 100 uyarınca tutuklama kararı verilebilir. Bu süre, CMK madde 102 uyarınca TCK madde 85/1 için 6 ay uzatılma ihtimaliyle en çok 1 yıldır. Ağır ceza mahkemesinde görülmesi nedeniyle TCK madde 85/2 için tutuklama süresi 3 yıl uzatılma ihtimaliyle en çok 2 yıldır.

13- Taksirle insan öldürme suçunda avukat tutmak zorunlu mudur?

CMK madde 150/3’e göre alt sınırı 5 yıldan fazla olan suçlarla ilgili ceza yargılamasında müdafi atanması zorunludur. Taksirle öldürme suçunda verilebilecek cezanın alt sınırının 2 yıl olması nedeniyle şüpheli ya da sanığa müdafi atanması zorunlu değildir. Ancak şüpheli ya da sanık, çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.

14- Failin ölüm neticesini kabullenmesi halinde taksirden söz edilebilir mi?

Muhtemel neticeyi fail kabullenmiş ve davranışa devam etmişse olayda olası kast söz konusudur.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/187 E., 2022/79 K., 10.02.2022: “Davul ve zurna eşliğinde yapılan eğlenceli düğün merasimine çok sayıda insan tarafından katılım sağlandığını bilen ve gören sanığın, doğrudan hedef almadan, düğün yerinde insanların bulunduğu ortamda genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde havaya doğru ateş ettiği sırada tabancanın tutukluk yapması üzerine tetik hâkimiyetini bırakmadan ve hiçbir önlem almadan silahını atışa elverişli duruma getirmeye çalışırken tetiğe basınç uygulayarak ateşlediği sırada silahtan çıkan kurşunun topluluk içinde bulunan ve düğünü kameraya çeken 1-2 metre mesafedeki ölene veya çevrede bulunan kişilerden birisine de isabet edebileceğini, bu durumda muhtemel bazı neticelerin meydana gelebileceğini öngörmesine rağmen muhtemel neticeyi kabullenerek fiili gerçekleştirdiği anlaşıldığından olası kasıtla hareket ettiğinin kabulü gerekmektedir.”

15- Aynı taksirli davranışın farklı olaylara sebebiyet vermesi halinde taksirin bölünmesinden söz edilebilir mi?

Aşağıda künyesi verilen karara konu olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne riayet edilmeden doldurulan tüpler, farklı zamanlarda farklı yerlerde patlamış ve ölümlere neden olmuştur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında birden çok hareketi taksirli tek fiil olarak değerlendirmiş ve tek fiille gerçekleştirilen taksirle öldürme suçunu oluşturduğunu kabul etmiştir. Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyesi ise, tüplerin ayrı ayrı teslim edilmiş olmasını taksirin bölünmesi olarak değerlendirmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/907 E., 2021/528 K., 04.11.2021: “Sanıkların yetkili ve sorumlu statüsünde oldukları ** ve ***’ne yüklenebilecek kusurlu hareketin, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak doldurulan tüplerin dağıtımı yapılarak *** ve ***’ne teslim edilmesidir. Bu firmalarca kusurlu şekilde doldurulan tüplerin kullanılması nedeniyle neticenin meydana gelmesinin suçun zorunlu unsuru olmadığı, taksirli haksızlığın gerçekleşmesi için objektif özen yükümlülüğünün ihlâlinin yeterli olduğu, neticenin gerçekleşmesinin bir cezalandırma şartını teşkil etmesi nedeniyle aynı iradi karara dayalı doğal anlamda birden çok hareket sonucu oluşan kusurlu davranışlar nedeniyle meydana gelen sonuçlar bakımından ayrı fiil olarak değerlendirmesi mümkün görülmediğinden, sanıkların eylemlerinin hukuki anlamda tek fiille gerçekleştirilen taksirli öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.

“-Karşı oy: “Sanıkların firmalardan birine dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak tüpleri teslim ettikten sonra, kendi iradeleriyle diğer firmalara yine dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlâl ederek tüp teslimi yapmamaları imkanı varken bu firmalara da tüp teslimi yapmaları nedeniyle, bu durumda taksirin bölünebilir olduğunu kabul etmek gerekecektir. … taksirle öldürme suçunun mağdur adedince oluşacağında kuşku bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, ortada bölünmüş taksire bağlı iki ayrı fiil ve iki ayrı suç bulunduğu ve TCK‘nın 85/2. maddesinin iki kez uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Çünkü tipiklik unsuru patlama olan her bir firmadaki ölüm ve yaralanma neticeleri ile ayrı ayrı oluşmuştur.

16- Direksiyon başında uyuma neticesinde yaşanan trafik kazasında ölümün gerçekleşmesi halinde hangi taksir türü uygulanmalıdır?

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4200 E., 2022/4012 K., 24.05.2022: “… direksiyon başında uyuma neticesinde meydana gelen kazalarda sanıkların TCK’nın 22/3. maddesinde tanımlı bilinçli taksir hükümleri uyarınca sorumlu tutulması gerektiği, direksiyon başında uyuması nedeniyle kazaya sebebiyet veren sanık hakkında TCK’nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup…

Yazar: Avukat Erdem Akçay