Nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi davası, hediyeyi veren nişanlı, onun anne babası ya da anne babası gibi davranan tarafından, diğer nişanlıya karşı, nişanın bozulmasından itibaren 1 yıl içerisinde açılabilen ve alışılmış olmayan(mutat olmayan) hediyelerin iadesinin talep edildiği davadır. Yazıda dava ile ilgili hususlar Yargıtay kararları ışığında açıklanmaya çalışılmıştır.
Hayatın olağan akışında nişanlıların ya da yakınlarının, diğer taraf nişanlıya hediye vermesi doğaldır. Ancak nişanlılığın evlenme dışındaki bir sebeple sona ermesi halinde, verilen bu hediyelerin akıbeti ne olacaktır? Türk Medeni Kanunu bu durumu Hediyelerin Geri Verilmesi başlıklı 122’nci maddesinde;
“Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.
Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.”
şeklinde düzenlemiştir. İlgili maddenin unsurları:
Nişan hediyelerinin geri verilmesini isteyebilecek olanlar TMK md. 122’de sayılmıştır. Buna göre nişanlılar, nişanlıların ana ve babaları ile onlar gibi davrananlar dava açabileceklerdir. Örneğin nişanlı erkeğin amcası, nişanlı kıza değerli bir saat hediye etmiş ise davayı nişanlı erkek mi açacaktır? Yasaya göre hayır. Davayı nişanlı erkeğin amcası açmalıdır çünkü hediyeyi veren odur.
Nişan nedeniyle hediye edilenlerin iadesini isteyen kişi davasını, hediyeleri alan nişanlıya yöneltecektir. Dolayısıyla davada davalı, hediyeleri kabul eden nişanlı olacaktır.
Nişan hediyelerinin geri verilmesi davasında yetkili mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6’ncı maddesine göre davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4’üncü maddesi uyarınca aile mahkemesidir.
Yukarıdaki maddede de belirtildiği üzere nişanlanma nedeniyle nişanlılara hediye edilenlerden sadece alışılmışın dışındaki hediyelerin geri verilmesi talep edilebilir. Alışılmış yani mutad eşyaların iadesi ise istenemez. Alışılmışın dışındaki eşyalara örnek olarak altın, kolye, saat, cep telefonu, araba, ev, …., Bunların dışında kalan alışılmış, örf adetin yerine getirilmesi amacını taşıyan, tarafların mali ve sosyal durumlarıyla uyumlu olarak yapılan masrafların iadesi talep edilemeyecektir. Örneğin, nişanlıya verilen çiçek, çikolata, nişan terliği, nişanlının babasına gömlek, vb’nin iadesini talep söz konusu olmayacaktır. Bununla birlikte kullanımdan kaynaklı olarak eskiyen ya da tüketilen hediyelerin iadesi de istenemez. Örneğin pantolon, ayakkabı gibi kullanıldıkça eskiyen eşyaların, nişan nedeniyle hediye edilmiş olsalar dahi, iadeleri talep edilemez.
Nişanın bozulması nedeniyle maddi ve/veya manevi tazminat davası açabilmek için davalı nişanlının nişanın sonlanmasında kusurlu olması gerekir. Ancak yasa, nişan hediyelerinin iadesi davasında kendisine dava açılan nişanlının kusurlu olup olmadığına bakılmasına gerek görmemiştir. Dolayısıyla davanın açılması için nişanın sonlanmış olması yeterlidir. Ayrıca kusur tespiti gerekmez.
Nişanlılık nedeniyle verilen hediyelerin iadesini ilgili taraf, nişanın sona ermesinden itibaren davasını 1 yıl içerisinde açmalıdır. Bu hususu düzenleyen Türk Medeni Kanunu madde 123, nişanlılığın sona ermesi nedeniyle ortaya çıkan davalara ilişkin hakkın, nişanın bozulmasından itibaren 1 yıl süreceğini belirtmektedir. Nişan hediyelerinin iadesi davası açma hakkı da nişanın bozulmasından itibaren 1 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Dolayısıyla dava dilekçesi mutlaka nişanın bozulmasından sonraki 1 yıl içerisinde mahkemeye sunulmalıdır.
Nişanlılık nedeniyle verilen hediyenin alışılmış ya da alışılmamış hediye sayılabilmesi için hediyenin; yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fahiş olmayan hediyelerden bulunmasına bağlı olup bu fahişlik olgusu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülür. Nişanlının mali gücünü aşarak verdiği hediyenin onun yönünden alışılmış sayılması ve fahiş olmayacağının kabulü düşünülemez. Aksi halde, hediye verilen nişanlının haksız zenginleşmesine yol açılmış olur. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre de nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası alışılmış hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir.
Nişan yüzüğü alışılmış hediye olarak değerlendirildiği için nişanın bozulması halinde iadesi talep edilemez. Ancak diğer takı, altın, vb'nin iadesi istenebilir.
Eğer iade etme yükü altındaki taraf, iadesi istenen hediyenin sahte olduğunu iddia ediyorsa, iddiasını ispat etmek zorundadır.
Nişan masrafları, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi davasında talep edilmez. Bunun için maddi tazminat davası yerinde olacaktır.
Nişanın bozulması halinde nişan yüzüğü hariç diğer değerli takıların iadesi, hediye eden nişanlı, onun ana babası ya da onlar gibi davranan tarafından talep edilebilir.