Evlilik Birliğinin Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) Nedeniyle Boşanma

Evlilik Birliğinin Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) Nedeniyle Boşanma

Halk dilinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma olarak adlandırılan evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma, Türk Medeni Kanunu madde 166’da düzenlenmiş, genel boşanma nedenidir. Özel boşanma nedenleri olan zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı şeklindeki özel boşanma nedenleri hakkında bilgiler verilmişti. Özel boşanma nedenlerinde, sebebin ispatı ve ortaya konulabilmesi yeterli iken, genel boşanma nedeni olan evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmada bir sınır bulunmamaktadır.

Boşanma, eşler hayatta iken, bu eşlerden birisinin açacağı dava neticesinde hakimin, evlilik birliğine son vermesidir. Boşanmanın gerçekleşebilmesi için, kanunda sayılan sebeplerle bir davanın açılmış olması zorunludur. Uygulamada en çok şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açıldığı görülmektedir. Bunun sebebi, terk gibi özel sebeplerin, ortaya çıkmasının pe mümkün olmamasıdır. Bunun yanı sıra evlilik birliğinin temelinden sarsılması, her evlilikte ortaya çıkabilecek bir durumdur.

Evlilik Birliğinin Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) Nedeniyle Boşanma

Boşanmanın, tarafların isteğine bırakılmama nedeni, yasa koyucunun aileye verdiği önemdir. Toplumun sağlıklı bir yaşayışa sahip olabilmesi için ailenin korunmasının, devamı için tarafların uğraşmalarının gerektiği düşüncesinde olan kanun koyucu, boşanma sebeplerini belirlemiştir. Şiddetli geçimsizlik, içerisine neredeyse her nedenin dahil edilebildiği bir gerekçe olması sebebiyle, eşlere hareket özgürlüğü sağlamaktadır.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) Nedeniyle Boşanma Davası

Evlilik birliğinin sarsılmasını düzenleyen Türk Medeni Kanunu madde 166 fıkra 1 ve 2 şu şekildedir:

Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

İstatistiklere göre ülkemizde açılan boşanma davalarının yüzde 90’ından fazlası, eski adı ile şiddetli geçimsizlik, yeni adı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılmaktadır.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile bir boşanma davası açılabilmesi için, şu şartlar gereklidir:

  • Evlilik birliği öyle bir hasar almış olmalıdır ki, eşlerden bu halde ortak hayatı sürdürmeleri beklenememelidir. Kanun, hangi olayların evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılmasına sebebiyet vereceğini sıralamamıştır. Bu sebepler, uygulama ile kendisini göstermektedir. Ancak temel kural, eşler arasında şiddetli bir geçimsizlik ve/veya anlaşmazlık bulunmalıdır. Ayrıca eşler arasındaki bu sorun(lar), öyle ağır olmalıdır ki, birlikte yaşam artık eşlerden beklenememelidir. Dolayısıyla her geçimsizlik, boşanma nedeni olarak kabul olunmaz. Örneğin, akşam yemeklerinin saat kaçta yenileneceğine yönelik gerçekleştirilen bir kavga, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmayı mümkün kılmaz. Ama eşi eve kilitlemek, bir boşanma nedenidir. Ayrıca, ortaya çıkan geçimsizlik, illa boşanma nedeni olarak değerlendirilemez. Örneğin bir sebep A şahsı için çekilmez iken, kültürü nedeniyle B şahsı için tahammül edilebilir bir halde olabilir.
  • Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açabilmek için, eşler arasındaki duygusal bağın sonlanmış olması zaruri değildir.
  • Eşler arasındaki geçimsizliğin, boşanma sebebi sayılıp sayılamayacağına, hakim karar verecektir. Şüphesiz hakim, içtihatları ve bilimsel görüşleri de kararında değerlendirecektir.
  • Affedilmiş ya da hoş görülmüş davranışlar, eylemler, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasına dayanak teşkil edemeyecektir.
  • Eşler arasındaki geçimsizliğin, bir eş için çekilmez olması yeterlidir.
  • Boşanma davasını, eşlerden her biri açabilir.

Davaya İtiraz Hakkı

Bir eşin, şiddetli geçimsizlik nedeniyle açtığı boşanma davasına diğer eş itiraz edebilir. Ancak bunun mümkün olması için, davayı açan eşin, tam kusurlu ya da daha çok kusurlu olması gereklidir. Eğer davalı eş daha ağır kusurluysa, itirazı yerinde görülmeyecektir. Bununla birlikte davalının itiraz hakkı, hakkın kötüye kullanılması niteliğine sahip olmamalıdır. Yani davalının amacı evlilik birliğini korumak değil, sırf davacının ulaşmak istediği sonuca ulaşmasına mani olmak ise, hakkın kötüye kullanılması söz konusu olur ve bu durumda hakim, boşanmaya hükmedebilir. Davalının itirazının kabulü için, evlilik birliğinin devamında davalı ve varsa çocuklar için korunmaya değer bir yarar da bulunmalıdır.

Eşler Kusursuz İse Ne Olacaktır?

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açabilmek için, illa davalının kusurlu olması gerekmez. Her durumda dava açılabilir. Kusur kendisini, davalının itiraz hakkında gösterir. Eğer davalı daha ağır kusurlu değilse, davaya itiraz hakkı ortaya çıkar.

Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası Açılabilmesine Sebebiyet Verecek Olaylar, Olgular

Belirtildiği üzere, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılacak boşanma davalarında hangi olayların varlığının gerektiği sayılı değildir. Ancak verilmiş yargı kararları ile nelerin şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarına esas teşkil edebileceği ortaya konabilmektedir. Şüphesiz bu genel sebep, sayılanlarla sınırlı değildir.

Yargıtay tarafından verilen kararlar ışığında şunların, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açılmasında dayanak olarak kullanılabileceğini söylemek mümkündür.

Şiddetli Geçimsizlik Örnekleri:

  • Eşe iftira atmak,
  • Eşle alay etmek,
  • Ailevi sırları üçüncü şahıslarla paylaşmak,
  • Eşin ailesine hakaret etmek,
  • Eşi yaralamak,
  • Sürekli içki içmek,
  • Kumar oynamak,
  • Terk nedeni oluşmasa da evi sık sık terk etmek,
  • Eşi dövmek,
  • Dövmek için eşin üzerine yürümek,
  • Eşin akrabalarına fiili saldırıda bulunmak,
  • Başkalarının önünde eşi ölümle tehdit etmek,
  • Karşılıklı hakaret,
  • Eşe beddua etmek,
  • Evli bir kişiye yakışmayacak davranışlarda bulunmak,
  • Sarhoş halde ev eşyalarını kırmak,
  • Hasta olan eşi tedavi ettirmemek,
  • ….

Sayılanlar birkaç örnektir. Liste oldukça uzun olmakla birlikte, sınırlı da değildir.

Anlaşmalı Boşanma

Türk Medeni Kanunu, bazı hallerde eşlerin anlaşarak boşanabileceğine hükmetmektedir. Anlaşmalı boşanma davası ile ilgili yazıda detayını bulabilirsiniz.

Çekişmeli Boşanma

Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma, tarafların iddia ve savunmalarının birbirlerinin aksi yönde olması nedeniyle çekişmeli boşanma olarak adlandırılır. Davaya bakan mahkeme, çekişmenin nasıl sonuçlanacağına karar vermektedir.

Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılacak boşanma davası, HMK hükümlerine tabidir. Dolayısıyla çekişmeli boşanma dilekçesi de, kanuni şartları taşımak zorundadır. Dava dilekçesinin, cevap dilekçesinin, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinin doğru hazırlanması, delillerin gerektiği gibi belirtilmesi dava ile korunmak istenen hukuki yarara ulaşmak için önemlidir.

Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası Ne Kadar Sürer

En çok merak edilen konulardan birisi de, şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan boşanma davalarının neden uzun sürdüğüdür. Yargılama, gerçeğe ve haklıya ulaşmayı amaçlar. Şüphesiz adaletin yerini bulmasında zaman da önemlidir. Mahkemelerin yoğun iş yükü ve özellikle tanıkların dinlenmesi için geçen süreler, bu türdeki davaları uzatabilmektedir. Bu nedenle şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılacak boşanma davasında, dilekçelerin ve delillerin en doğru şekilde mahkemeye sunulması gereklidir. Bu sayede, dava en kısa sürede sonuçlanabilir. Usul kurallarına aykırı şekilde açılmış davaların yıllar alması kaçınılmazdır. Hatta bu sancılı sürecin sonunda davanın reddedilmesi de olasıdır. Bu türdeki sıkıntılara girmemek adına, usule uygun başvuru ve dava takibi önemlidir.

Kategori: Aile Hukuku
Yazar: Avukat Erdem Akçay

Yorumlar

  • Polat diyor ki:

    Şiddetli geçimsizlik olan evliliklerde Avrupa, tek kişinin başvurusunu yeterli görüyor. Evlenirken evlenmeyi kabul ediyor musun diye sormam yeterken, boşanmak için dava açmak çok garip. Eskiden normalmiş, anlıyorum. Zaten boşanma da yokmuş. Ama artık herkes boşanıyor. Ne kadar zor olırsa olsun yine de boşanıyor insanlar. Bu işin kolaylaştırılması lazım.

  • Sultan diyor ki:

    Evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığına hakimin karar vermesi ilginç bence. Buna ancak eşler karar verebilmeli. Geçen gördük. Kıza olmadık eziyeti yapmış kocası. Kız hala evliliğine devam ediyor. Bunu hakim görse boşaması gerekir ama kız için sorun yok anlaşılan.

    • Avukat Erdem Akçay diyor ki:

      Eşler istemedikçe hakim zaten boşanma kararı veremez. Tasarruf ilkesi gereği öncelikle eşlerden birinin dava açması gerekli. Evlilik birliğinin sarsılmış olup olmadığı da hukuki açıdan incelenmektedir. Hukuki bilgisi olmayan eşin hukuki bir konuda karar vermesi doğru olmayacaktır.

  • Melih P* diyor ki:

    Şiddetli geçimsizlik ifadesini kim bulduysa gerçekten başarılıymış. Geçimsizlik dense nasıl bir geçimsizlik kastedildiği anlaşılmayacak ve her geçimsizlik boşanma nedeni olarak görülebilecekmiş. Küsmek bile geçimsizliktir. Bunu bile boşanma sebebi olarak görmek gerekecekti. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasının kabul edilmesi için bence her şeyden önce geçimsizliğin şiddetli olup olmadığına bakılmalı.

    • Avukat Erdem Akçay diyor ki:

      Kanun yapmak büyük özen istiyor. Her sözcüğün, her ekin, her işaretin önemi var. Bu nedenle kanun yapılırken uzun süre araştırmak, üzerinde düşünmek ve tartışmak gerekli. Kanunlar çok sık ve hızlı değişiyorsa, orada bir sorun vardır. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarında belirttiğiniz üzere geçimsizliğin şiddeti araştırılıyor.

      • Ersoy diyor ki:

        Kardeşim ben istemiyorum dedikten sonra kanunun zorlaması doğru mu. Kadın da erkek de hangi taraf olursa olsun biri diğer tarafı istemiyorsa kanun bunu zorlamamalı ve zora koşmamalıdır. Ve hatta mümkünse eşler ayrı illerde ikameti tavsiye edilmeli ve mümkün mertebe görüşme olmamalıdır.

  • Kemal T* diyor ki:

    Boşanmak için mevcut olması gereken sebebin ciddiyetinin bir nitelemesi olması gerekir bence. Hangi sorun boşanma nedenidir, hangisi değildir, bilinebilmeli. Şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmak isteyen davayı açarken sonucunu kestirebilmeli.

    • Avukat Erdem Akçay diyor ki:

      Yargı kararları sayesinde genel hatlarıyla hangi sebebin boşanma sebebi olduğu belirlenebiliyor. Kusura muhatap olan için bu kusur, evlilik birliğinin devamına engel olmalıdır.

  • Mustafa K**** diyor ki:

    Anladığıma göre şiddetli geçimsizlik sebepleri belirli sayıda değil. Zamanla artabiliyor. Hatta bugün boşanma sebebi sayılmayan yarın boşanma nedeni olabilir. Mesela bundan 20 yıl önce Instagram diye bir dert yoktu. Şimdi eşleri sırf bu sitelerde çok zaman geçirdiği için boşanmayı düşünen eşler var.

    • Avukat Erdem Akçay diyor ki:

      Doğru. Dediğiniz gibi şiddetli geçimsizlik nedenleri zamana ve yere göre değişebiliyor. Ülkenin bir yerinde boşanma sebebi sayılan, başka bir yerinde boşanma sebebi sayılmayabilir hatta.

Konu Hakkında Yorum Yapabilirsiniz

Lütfen Dikkat: Form aracılığı ile "Evlilik Birliğinin Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) Nedeniyle Boşanma" hakkındaki değerlendirmelerinizi, eklemelerinizi, önerilerinizi ya da yorumlarınızı iletebilirsiniz. Sorularınız için iletişim sayfasını kullanınız.