TCK madde 73 – Soruşturulması ve Kovuşturulması Şikayete Bağlı Suçlar – Şikayetten Vazgeçme

Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlarla ilgili genel hükümleri barındıran TCK madde 73, şikayetten vazgeçmeyi ve şikayetten vazgeçme halinde hukuk mahkemesine etkisini de düzenlemektedir. Yazıda TCK 73 hakkında bilgilere ve  ayrıca emsal Yargıtay kararlarına yer verilmiştir.

TCK madde 73 – Soruşturulması ve Kovuşturulması Şikayete Bağlı Suçlar – Şikayetten Vazgeçme

Bilindiği üzere ceza yasalarının temel varlık sebebi toplum düzenini korumaktır. Bu amaçla suç ve cezalar düzenlenmiştir. Türüne bakılmaksızın her suç topluma yönelik işlenir. Yani eşler arasında işlenen hakaret suçu da ihaleye fesat karıştırma suçu da, mağdur ve suçtan zarar görenin yanı sıra topluma karşı da işlenmiş sayılırlar. Kaldı ki bu kişiler de toplumun parçasıdır. Bu temel ilke nedeniyle devletin, işlenen tüm suçlarla ilgili olarak soruşturma ve kovuşturma yapması beklenir. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, bazı suçları şikayete bağlı kılmıştır. Buna göre ceza kanunu, belirli suçlarda yargılama makamının konuyu kendiliğinden öğrenmesini soruşturma veya kovuşturma için yeterli görmeyip, mağdur ya da suçtan zarar görenin de suça ilişkin olarak şikayetinin bulunmasını zaruri kılmıştır. Yani şikayet yoksa, soruşturma ve kovuşturma yapılamayacaktır. Örneğin mala zaar verme suçunu düzenleyen TCK madde 151 “…mağdurun şikayeti üzerine…” demekle, bu suçun unsurları oluşsa bile mağdurun şikayetinin de bulunmasının ceza verilebilmesi için şart olduğunu belirlemektedir. Dolayısıyla suça konu olabilecek bir olaydan haberdar olan Cumhuriyet Savcısı olayı inceleyip suç tipini belirledikten sonra bu suçun soruşturulmasının şikayete bağlı olup olmadığına bakmalı, şikayete tabi ama şikayet yok ise soruşturmayı sonlandırmalıdır.

Şikayete Bağlı Suçlar Listesi

Soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı olan suçlar:

  • Kasten basit yaralama (TCK 86/2)
  • Taksirle yaralama (TCK 89) (TCK 89/1 kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikayet aranmaz.)
  • Basit cinsel saldırı (TCK 102/1)
  • Eşe karşı işlenen nitelikli cinsel saldırı (TCK 102/2)
  • Sarkıntılık düzeyinde kalmış çocuğun cinsel istismarı (TCK 103/1)
  • Reşit olmayanla(15 yaşını bitirmiş) cinsel ilişki (TCK 104/1)
  • Cinsel taciz (105/1)
  • Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit (106/1)
  • Konut dokunulmazlığının ihlali (TCK 116/1,2) (TCK 142/4’e göre hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlali halinde şikayet aranmaz)
  • İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (TCK 117/1)
  • Kişilerin huzur ve sükununu bozma (TCK 123)
  • Israrlı takip (TCK 123/A)
  • Hakaret (TCK 125) (125/3-a’daki kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret hariç)
  • Kişinin hatırasına hakaret (TCK 130)
  • Haberleşmenin gizliliğini ihlal (TCK 132)
  • Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (TCK 133)
  • Özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK 134)
  • Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde veya bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla hırsızlık (TCK 144)
  • Kullanma hırsızlığı (TCK 146)
  • Mala zarar verme (151)
  • Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK 154/1)
  • Güveni kötüye kullanma (TCK 155/1)
  • Bedelsiz senedi kullanma (TCK 156)
  • Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık (TCK 159)
  • Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf (TCK 160)
  • Yağma ve nitelikli yağma hariç maddede sayılı akrabaların işlediği malvarlığına karşı suçlar (TCK 167/2)
  • Açığa imzanın kötüye kullanılması (TCK 209/1)
  • Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali (TCK 233/1)
  • Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK 234/3)
  • Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (TCK 239/1,2)
  • Yabancı devlet bayrağına karşı hakaret (TCK 341)
  • Yabancı devlet temsilcilerine karşı hakaret (TCK 342/2)

Ceza Hukukunda Şikayet Süresi

TCK 73/1-3, şikayette bulunma ile ilgili düzenlemeler içermektedir. Şikayette ilgili en önemli hususlardan ilki şikayetin yapılabileceği süredir. Zira yasa şikayetin belli bir süre içinde yapılması gerektiğini belirlemiş, bu sürenin geçmesinden sonra yapılacak şikayetlerin yargılamaya sebep olmayacağını belirlemiştir. TCK madde 73/1 uyarınca işlenen bir suçla ilgili olarak 6 ay içinde şikayette bulunulmazsa, artık bu olayla ilgili olarak soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.

İşlenen Suç Nedeniyle Şikayetçi Olabilecek Kişiler

TCK 73/1 şikayette bulunma hakkını yetkili kimseye vermektedir. Yetkili kimse, mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlardır. Yetkili kimse, işlenen suç nedeniyle hakkı ihlal edilen ve yasada bulunan ceza ile hakkı korunan kişidir.

Şikayetin Süresinin Başlama Tarihi

6 aylık şikayet süresinin ne zaman başlayacağını TCK madde 73/2 düzenlemektedir. Fıkraya göre şikayet hakkı olan kişinin suça konu fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden itibaren 6 aylık şikayet süresi başlar. Demek ki, hak düşürücü nitelikteki şikayet süresinin başlaması için suçtan zarar gören hem fiili hem faili bilmesi veya öğrenmesi gereklidir. Örneğin yazlıktaki aracına zarar verildiğini, fiilden 1 yıl sonra öğrenen mağdurun şikayet süresi hala başlamamıştır. Süre, failin kim olduğunu da öğrenince başlayacaktır. Yani şikayet hakkı olan kişi hem fiili hem faili bilmeli ya da öğrenmelidir. Aynı zamanda TCK 72/2’ye göre zamanaşımı süresinin de geçmemiş olması gereklidir. Zaten TCK madde 66 – Dava Zamanaşımı (Ceza Hukukunda) bulunan hallerde dava düşer. Dava zamanaşımı gerçekleştikten sonra şikayetten bulunulması soruşturma ya da kovuşturmaya olanak sağlamaz.

Failin kim olduğunu şikayetçi bilmek zorunda değildir. Bu nedenle fiili öğrendikten sonra şikayetçi olmasına engel bulunmamaktadır. Ancak yasa koyucu şikayet süresini geniş tutma ihtiyacı gütmüş olacak ki, failin de bilinmesini veya öğrenilmesini aramıştır.

Mağdurlardan Birinin Şikayet Süresini Geçirmesinin Diğerlerine Etkisi

İşlenen suçtan zarar görenler birden fazla ise her mağdur için ayrı şikayet süresi hesaplanmalıdır. Örneğin mağdur (A) fiili ve faili öğrendikten sonraki 6 ay içinde şikayetçi olmazsa, onun şikayet hakkı düşecektir ancak diğer mağdur (B)’nin şikayet hakkı, fiil ve faili öğrenmediği için düşmeyecektir.

Şikayetten Vazgeçme

Öğretide şikayetten feragat ve şikayetten vazgeçme olarak iki ayrı terim kullanılmaktadır. Şikayetten feragat, şuçun gerçekleşmesi ile şikayet edilmesi arasındaki sürede gerçekleşebilir. Bu süre içinde mağdur, şikayetten feragat ettiğini, şikayette bulunmayacağını belirtir. Bu durumda artık şikayetçi olamaz.

Türk Ceza Kanunu madde 73 ile düzenlenen şikayetten vazgeçme ise evvelden şikayetten bulunmuş mağdurun şikayetini geri almasıdır. Bu durumda da mağdur tekrar şikayetçi olamayacaktır ve yargılama ceza verilmeksizin sona erecektir. Eğer şikayet soruşturma evresinde geri alınmışsa Cumhuriyet savcısı, CMK 172/1 uyarınca kovuşturmaya yer olmadağına karar verecektir. Zira artık kovuşturma olanağının bulunmamaktadır. Eğer şikayetten kovuşturma aşamasında vazgeçilmişse, TCK madde 73/4 ve CMK 223/8 uyarınca düşme kararı verilir.

TCK 73/4’e göre kovuşturmada ceza davasının düşmesine sebep olacak şikayetten vazgeçmenin, suçtan zarar gören kişiden gelmesi gerektiğini belirlemektedir. Yasal temsilcisi olan mağdur adına yasal temsilci şikayetten vazgeçebilir.

TCK madde 73/5 suçun iştirak halinde işlenmiş olması halinde, sanıklardan biri hakkında şikayetten vazgeçilirse, diğer sanıklar için de bu vazgeçmenin geçerli sayılacağına hükmetmektedir. Dolayısıyla mağdur, “sanık (A)’dan şikayetçi değilim ancak sanık (B)’den şikayetçiyim” diyemeyecektir. Şikayetinden vazgeçiyorsa, tüm sanıklar bu vazgeçmeden faydalanacaklardır. Mağdur aslında yargılamadan ve suçun sonucu olarak düzenlenmiş yaptırımın uygulanmasından vazgeçmektedir. Mirasçıların muris adına şikayetten vazgeçme hakları yoktur.

Şikayetten Vazgeçme Süresi

Şikayetten vazgeçme en geç ceza mahkemesinin verdiği kararın kesinleşmesine kadar gerçekleşebilir. Zira TCK 73/4’e göre hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz. Yani hüküm kesinleştikten sonra şikayetten vazgeçmek ceza yargılamasına etki etmez ve ceza infaz edilir.

Şikayetten Vazgeçme Kabule Bağlıdır

Şikayetten vazgeçme, şüpheli ya da sanığın kabulüne bağlıdır(TCK 73/6). Eğer şüpheli ya da sanık şikayetten vazgeçmeyi kabul etmezse, yargılama devam etmelidir. Zira şüpheli veya sanık, beraat kararı verilerek suçsuz olduğunun ortaya çıkmasını isteyebilirler.

Şikayetten Nasıl Vazgeçilir?

TCK madde 73 şikayetten vazgeçmeye bir usul getirmemiştir. İhbar ve şikayeti düzenleyen CMK madde 158’in 5’inci fıkrasında şikayetin yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabileceği belirtilmektedir. Öğretide şikayetten vazgeçmenin örtülü olarak da yapılabileceği belirtilse de sağlıklı bir uygulama için şikayetten vazgeçme beyanının yazılı olarak soruşturma ya da kovuşturma makamına sunulması gerekir.

Şikayetten Şarta Bağlı Olarak Vazgeçilebilir mi?

Türk Ceza Kanununda şikayetin şartsız olacağına dair bir hükmü bulunmamaktadır. Dolayısıyla şikayetten vazgeçmek için şüpheli ya da sanığın bir davranışta bulunması yönünde şart koşulabilir. Vazgeçme bu şart gerçekleştiğinde hüküm doğurur. Şüphesiz bu şartın, hukukun ve ahlakın yasakladığı bir davranışı içermemesi gerekir.

Ceza Yargılamasındaki Şikayetten Vazgeçmenin Hukuk Mahkemesine Etkisi

Ceza yargılamasında gündeme gelen şikayetten vazgeçme temelde hukuk mahkemesini etkilemez. Örneğin mala zarar verme suçu( madde151) ile ilgili olarak mağdurun şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesi, uğradığı zararı hukuk mahkemesinde istemesini engellemez ya da bir tazminat davası açmışsa bu davanın reddine neden olmaz. Ancak TCK madde 73/7 özel bir düzenleme getirerek, şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesi halinde, eğer vazgeçen şahsi haklarından da vazgeçtiğini açıklamış ise, artık hukuk mahkemesinde dava açamayacaktır. Örnekteki aynı olayda mağdur şikayetiyle birlikte uğradığı maddi zarardan da vazgeçtiğini beyan etmişse, artık hukuk mahkemesine gidip zararının giderilmesini isteyemeyecektir.

TCK 73

Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar
Madde 73– (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.
(3) Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez.
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.
(5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.
(8) (Mülga: 6/12/2006 – 5560/45 md.)

TCK 73 Emsal Yargıtay Kararları

“İncelenen dosyada; mağdur …’nın 19/11/2013 tarihli talimat mahkemesindeki duruşmasında sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmiş olması, sanık hakkında mağdur …’ya yönelik yaralama suçundan açılan kamu davasında TCK’nın 73/6. maddesi gereğince sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra sonucuna göre, yaralama suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi hukuka aykırıdır.” Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2020/736 E. 2020/9547 K. 16.9.2020

“İncelenen dosyada; mağdur …’in, 24/03/2015, 02/04/2015 ve 20/07/2015 tarihli dilekçeleri ile sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmiş olması ve sanığın da 20/07/2015 tarihli celse de şikayetten vazgeçmeyi kabul etmesi nedeniyle, sanık hakkında hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından açılan kamu davalarının, TCK’ nın 73/4 ve CMK’ nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetten vazgeçmeden vazgeçilemeyeceği düşünülmeden kurulan mahkumiyet hükümleri hukuka aykırıdır.” Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/15986 E. 2020/7590 K. 17.6.2020

“Sanığa isnat edilen ve sübutu kabul edilen TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. madde ve fıkrası uyarınca soruşturulmasının ve kovuşturulmasının şikayete tabi olduğu, şikayet konusu fiili ve failini en geç kendi beyanına ve iddianamedeki anlatıma göre 07.09.2010, tanık M.’ın anlatımına göre ise 17.01.2011 tarihinde öğrenen mağdurun, TCK’nın 73/1. madde ve fıkrasında öngörülen 6 aylık süre geçtikten sonra 17.01.2012 tarihinde sanık hakkında şikayette bulunduğu, dosya içeriği itibariyle de CMK’nın 223/9. madde ve fıkrasındaki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığı nazara alınarak, kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi…” Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/8240 E. 2019/9053 K. 18.9.2019

“Sanık hakkında mağdure N. Ç.’a yönelik taksirle yaralama suçundan açılan kamu davasında, 2 yaşında olan mağdureye CMK’nun 234/2. maddesi uyarınca vekil tayin edilmeden önce mağdurenin kanuni temsilcisi E. Ç. tarafından şikayetten vazgeçilmiş ise de, kanun gereği mağdurenin kanuni temsilcisine hukuki yardımda bulunma görevi olan vekil ile E. Ç.’ın birbirinden haberdar olmadıkları ve bu kapsamda vekilin mağdurun kanuni temsilcisine hukuki yardımda bulunmadan önceki aşamada yapılan ve mağdure N aleyhine sonuç doğurduğunda şüphe bulunmayan irade açıklamasına itibar edilmesi mümkün değildir.

Bu nedenle, somut olayda mağdure N. Ç. yönünden usul ve kanuna uygun şikayette vazgeçme söz konusu olmadığından, yerel mahkemece sanık hakkında açılan kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi, Özel Dairece de bu hükmün onanmasına karar verilmesi isabetsizdir.

Bu uyuşmazlığa ilişkin çoğunluk görüşüne katılmayan sekiz Genel Kurul Üyesi; “Mağdurenin kanuni temsilcisinin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı” düşüncesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddi gerektiği yönünde karşıoy kullanmışlardır.

Bu itibarla, sonuç olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün 18 yaşından küçük mağdureye CMK’nun 234/2. maddesi uyarınca vekil görevlendirilmeden mağdurenin kanuni temsilcisi tarafından açıklanan şikayetten vazgeçme beyanına itibar edilerek sanık hakkında açılan kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.” Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/12-71 E. 2014/206 K. 22.4.2014

Sık Sorulan Sorular

Şikayetten vazgeçmeyi şüpheli ya da sanık kabul etmişse, artık suçtan zarar gören şikayetten vazgeçmesini geri alamayacaktır. Eğer şikayetten vazgeçme reddedilirse, suçtan zarar gören de vazgeçme beyanı ile bağlı sayılmamalıdır.

TCK madde 73 uyarınca şikayete tabi suçlarda şikayet süresi 6 ay olup sürenin geçirilmesi halinde artık şikayetçi olunamaz. Süre fiil ve failin bilinmesi ya da öğrebnilmesi ile başlar. Yani bir suç ile karşılaşmanın şikayet süresini hemen başlattığından her olayda söz edemeyiz.

İştirak halinde yani birlikte işlenen suçlarda eğer bir sanıkla ilgili olarak şikayetten vazgeçilirse, vazgeçme diğer sanıklar için de geçerli olur.

Yazar: Avukat Erdem Akçay

Konu Hakkında Yorum Yapabilirsiniz

Lütfen Dikkat: Form aracılığı ile "TCK madde 73 – Soruşturulması ve Kovuşturulması Şikayete Bağlı Suçlar – Şikayetten Vazgeçme" hakkındaki değerlendirmelerinizi, eklemelerinizi, önerilerinizi ya da yorumlarınızı iletebilirsiniz. Sorularınız için iletişim sayfasını kullanınız.