TCK 31, yaş küçüklüğünü ceza sorunluluğunu ortadan kaldıran veya azaltan sebepler arasında saymıştır. 12, 15 ve 18 yaşın doldurulmasına göre 3 basamaklı yapıya sahip sistemin ilk basamağındaki çocuklar ile ikinci basamağın bir kısmı için ceza sorumluluğu hiç yokken, diğerleri için cezada indirim yapılması söz konusu olmaktadır.
Türk Ceza Kanunu madde 31, ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran ya da azaltan bir sebep olarak yaş küçüklüğüne yer vermiştir. Ceza hukukunda yaş küçüklüğü, kusur yeteneğini etkileyen sebepler arasındadır. Kusur yeteneğinin var olduğundan söz edebilmek için kişinin toplumsal değer yargılarının anlam ve içeriğini kavrayabilmesi, bunun sonucunda hareketlerine yön verebiliyor olması gereklidir. Yaş ilerledikçe kişi bu yeteneğe sahip olur. 2 yaşındaki bir çocuğun davranışlarını toplumsal değer yargılarına göre yönlendirmesi beklenemez. Yaş ilerledikçe anlama kapasitesi de gelişen kişi, toplumsal kuralları edinmeye ve bu bilgileri biriktirmeye devam eder. Türk Ceza Kanunu madde 31, 3 basamaklı bir yaş haritası ortaya koymuştur. Buna göre:
Yaş küçüklüğü ayrıca, tutuklama, çocuk mahkemeleri, soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki işlemler, avukat ile temsil edilme, infaz gibi konularda da farklı uygulamaların doğmasına sebep olmaktadır. Bunlara yeri geldikçe değinilecektir.
Yaş hesabı yaparken fiilin işlendiği tarihten, çocuğun doğum tarihi çıkartılacaktır. Kalan bakiye örneğin 12 yıldan büyükse 12 yaş doldurulmuştur. Mesela 01.01.2000 tarihinde doğan bir çocuk, 02.02.2014 tarihinde 14 yaşını doldurmuştur bir kişidir. Hukukumuzda, “yaşında” kavramı bulunmamaktadır. Yani “15 yaşındaki çocuk” değil, “14 yaşını doldurmuş çocuk” vardır.
Yaş küçüklüğü
Madde 31- (1) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu kişiler hakkında, ceza kovuşturması yapılamaz; ancak, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.
(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/5 md.) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz.
(3) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/5 md.) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz.
“5237 Sayılı TCK’nın 31/2 ve 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11 maddeleri uyarınca işlediği hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali eylemlerinin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin adli tıp uzmanı, psikiyatrist ya da zorunluluk bulunması halinde uzman hekimden rapor alınması gerektiği gözetilmeden, sadece hırsızlık suçu nedeniyle düzenlenmiş yetersiz raporla yetinilerek duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi…” Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/7848 E. 2020/5796 K. 17.6.2020
“Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükümde TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca belirlenen 2 yıl hapis cezasından, eylemin gece vakti işlenmesi nedeniyle TCK’nın 143. maddesi gereğince 1/6 oranında artırım yapılırken 2 yıl 4 ay hapis cezası yerine hesap hatası sonucu 2 yıl 6 ay hapis cezasına ve devamında TCK’nın 31/2 maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılırken 1 yıl 2 ay hapis cezası yerine 1 yıl 3 ay hapis cezasına ve TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken 11 ay 20 gün hapis cezası yerine hesap hatası sonucu 1 yıl 15 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini…” Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/3602 E. 2020/5382 K. 9.6.2020
“5237 Sayılı TCK’nin 31/2. maddesi uyarınca Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesi veya Tıp Fakültelerinin ilgili bölümlerinden suça sürüklenen çocuğun “suç tarihi itibariyle üzerine atılı yaralama fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği” konusunda rapor alınıp sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yetersiz rapora dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması…” Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/2866 E. 2020/5220 K. 17.3.2020