İş Hukuku, işçi ile işveren arasındaki ilişkiyi düzenlerken taraflara hak ve borçlar yüklemektedir. Bu hak ve borçları temel maddelerle İş Hukuku başlığında belirtmiştik. Konunun ayrıntısını ise ilgili içeriklerde bulabilirsiniz.
İş Kanununun işverene yüklediği sorumluluklardan birisi de, işçilere karşı eşit davranma yükümlülüğüdür. İşveren, iş ilişkisinde işçileri arasında dil, ırk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve kanunda sayılmamakla birlikte benzeri sebeplere dayanarak ayrımcılık yapamaz, işçilerine karşı eşit davranmak zorundadır. Bu kural kendisini İş Kanunu md. 5’te göstermektedir. Maddeye göre işveren ayrıca, işçilerin çalışma süreleri ya da iş sözleşmelerinin türlerine dayanarak da ayrımcılık yapamayacaktır.
İş Kanunu bu ayrımcılık yasağına kısıtlama da getirmiştir. Kısıtlamaya göre işveren, cinsiyet ve gebelik nedenine dayalı olarak, eğer biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunluluk arzediyorsa, işçilerine eşit davranmayabilir.
İş Kanunu ücret konusuna da ayrıca değinmiş ve aynı veya eşit değerde bir iş için, cinsiyetin düşük ücret ödenmesine sebebiyet veremeyeceğine hükmetmiştir.
İş Kanunu, eşit davranma ilkesine aykırı davranan işverenin işçisine tazminat ödemesi gerekeceğini ortaya koymuştur. Eşit davranmama tazminatı, işçinin ücretinin 4 katı tutarıdır. Bununla birlikte işçi, yoksun kaldığı diğer haklarını da işverenden isteyebilir. Ancak kanun burada sendikal tazminatın söz konusu olması halinde, gündeme gelecek tazminatın sendikal tazminat olacağını da belirtmiştir.
Ayrımcılığa uğrayan işçi isteyebilir. İstenebilecek tazminat miktarının hesabında, asıl ücret esas alınacaktır.
Kendisine eşit davranılmadığını iddia eden işçi, bu durumu ispat etmekle mükelleftir. Ancak işçi bu durumu güçlü bir biçimde ortaya koyabiliyor ancak kesin olarak ispat edemiyorsa, bu durumda işveren, böyle bir ihtimalin var olamayacağını ispat etmek zorunda kalacaktır.
İşçiler aynı işi yapıyor olsalar da ücretleri arasındaki farkın sebebi kıdemleri ise, bunun eşit davranma ilkesine aykırılık olarak nitelendirilmesi olası değildir.