TMK 20 – Yerleşim Yerinin Değiştirilmesi ve Oturma Yeri

TMK 20, yerleşim yerinin değiştirilmesinin yeni bir yerleşim yeri edinme ile mümkün olabileceğini belirlemektedir. TMK madde 20'ye yabancı ülkeden gelen ve daha yerleşim yeri edinemeyen kişiler ile yerleşim yeri olmayan kişilerin yerleşim yerlerinin, bu kişilerin oturdukları yer olacağına hükmetmektedir.

TMK 20 – Yerleşim Yerinin Değiştirilmesi ve Oturma Yeri

TMK 20, yerleşim yerinin nasıl değiştirilebileceğini, yerleşim yerine sahip olmayanların durumlarının ne olacağını belirlemektedir. Yasa metnine göre yerleşim yerinin değiştirilmesi ancak yeni bir yerleşim yeri edinmeye bağlanmıştır. Dolayısıyla her kimsenin bir yerleşim yeri her an olmalıdır. Önceki yerleşim yeri belli olmayan ya da yabancı ülkedeki yerleşim yerinden ayrıldığı halde Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayan kimseler için oturma yerinin yerleşim yeri olarak kabul edileceği belirtilmiştir. TMK 19‘da yerleşim yeri tanımlanırken, sürekli kalma niyetiyle oturma ifadesi kullanılmaktadır. Dikkat edilirse yerleşim yeri olmayanlar için sürekli kalma niyeti aranmadan oturma yeri, yerleşim yeri olarak belirlenmektedir.

TMK 20

Yerleşim yerinin değiştirilmesi ve oturma yeri

Madde 20 – Bir yerleşim yerinin değiştirilmesi yenisinin edinilmesine bağlıdır.

Önceki yerleşim yeri belli olmayan veya yabancı ülkedeki yerleşim yerini bıraktığı hâlde Türkiye’de henüz bir yerleşim yeri edinmemiş olan kimsenin hâlen oturduğu yer, yerleşim yeri sayılır.

TMK 20 Gerekçesi

Madde 20- Yürürlükteki Kanunun 20 nci maddesini karşılamaktadır.

Madde 1984 tarihli öntasarının 20 nci maddesinden alınmıştır. Maddeye göre henüz bir yerleşim yeri “dinmemiş olan kimsenin hâlen yerleşmek niyeti olmaksızın geçici olarak oturduğu yer, yani “hâlen oturduğu yer” onun yerleşim yeri sayılacaktır. Bu hüküm herkesin mutlaka bir yerleşim yeri edinmesi zorunluluğunun bir sonucudur.

TMK 20 Emsal Yargıtay Kararları

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/2-687 E., 2006/705 K., 8.11.2006 T.

“Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık; davacının yerleşim yerinin Altınözü mü yoksa Hatay mı olduğu noktasındadır.

TMK.nun 19. maddesinde “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz” hükmünü taşımakta.

TMK.nun 20. maddesi ise, “Bir yerleşim yerinin değiştirilmesi yenisinin edinilmesine bağlıdır” hükmünü içermektedir.

TMK.nun 168. maddesi ise;”Boşanma davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir” hükmünü getirmiştir.

Somut olayda taraflar 9.1.2003 tarihinde evlenmişler. 26.8.2004 tarihine kadar Hatay İli merkez Antakya ilçesinde oturmuşlardır. Davacı kadın tarafların yerleşim yerinden ayrıldıktan kısa bir süre sonra iş bu davayı 10.9.2004 tarihinde Altınözü’nde açmıştır.

Davacı kadın, 26.8.2004 tarihinde Antakya Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesinde yerleşim yeri adresini … Antakya olarak göstermiştir.

Bu nedenle davacı kadın TMK 19, 20 ve 168. maddeleri gereğince yerleşim yerinin Altınözü olduğunu kanıtlayamadığı gibi, delil listesinde belirttiği tanıkların adresi de Antakya’dır.”

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2005/5828 E., 2005/5678 K., 26.5.2005 T.

“Davacı, aralarında boşanma davası bulunan davalı eşinde kalan ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde parasının ödetilmesi isteminde bulunmuştur.

Davalı ise, tarafların adreslerinin Zeytinburnu-İstanbul olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Yerel mahkemece, davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Medeni Yasa’nın 19. maddesi gereğince yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Aynı Yasa’nın 20. maddesi gereğince de bir yerleşim yerinin değiştirilmesi yenisinin edinilmesine bağlıdır. Nüfus Yasası’nın 4. maddesi uyarınca nüfus kayıtları yerleşim yeri için karine sayılır.

Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelere göre; tarafların Nazilli İlçesi nüfusuna kayıtlı oldukları, memur olmaları nedeniyle Zeytinburnu’nda oturdukları anlaşılmaktadır. Nazilli İlçesi nüfusuna kayıtlı olan davalının, yerleşim yerinin Nazilli olduğuna ilişkin karineyi, Zeytinburnu’nu yeni yerleşim yeri olarak edinip değiştirdiği kanıtlanmamıştır. Davalının, yerleşim yerinin Zeytinburnu olduğu konusunda sunduğu ikamet belgesi o yerin yeni yerleşim yeri olduğunu kabule elverişli değildir. Şu durumda, uyuşmazlığın esası incelenerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmek gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.”

Yazar: Avukat Erdem Akçay

Konu Hakkında Yorum Yapabilirsiniz

Lütfen Dikkat: Form aracılığı ile "TMK 20 – Yerleşim Yerinin Değiştirilmesi ve Oturma Yeri" hakkındaki değerlendirmelerinizi, eklemelerinizi, önerilerinizi ya da yorumlarınızı iletebilirsiniz. Sorularınız için iletişim sayfasını kullanınız.