Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası, akıl hastası olan eşe karşı açılabilen, akıl hastalığının ortak hayatı çekilmez kılması ve hastalığın geçmesinin mümkün olmaması halinde kabul görecek davadır. Dava açılırken yasanın aradığı unsurların olayda bulunup bulunmadığı dikkatlice tespit edilmeli ve bir avukattan hukuki destek alınmalıdır. Aksi halde yıllarca sürecek yargılamanın unsur eksikliği nedeniyle reddolunması sürpriz bir karar olmayacaktır.
Türk hukuk sistemi, eşlerin boşanabilmelerini tarafların iradelerine bırakmamıştır. Yani evlenme şartlarını taşıyan kişiler irade açıklamaları ile evlenebilirken, boşanma aşamasına gelindiğinde yasanın saydığı boşanma nedenleri ile bağlılardır. Bu nedenlerden herhangi birine uygunluk yoksa boşanma da gerçekleşemeyecektir. Yasanın 166/3’üncü maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanma söz konusu olduğunda taraf iradelerinin yeterli olduğu düşüncesine kapılmak da doğru değildir. Zira burada da evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı bir boşanma davası mevcuttur. Boşanmayı düzenleyen Türk Medeni Kanunu ikinci bölümünde düzenlenen boşanma nedenleri arasında akıl hastalığı nedeni de bulunmaktadır.
Akıl hastalığı nedeni ile boşanma davası, eşinin akıl hastası olması nedeniyle ortak hayat kendisi için çekilmez hale gelen eşin açabileceği boşanma davasıdır. Dikkat edilmesi gereken husus, akıl hastalığının geçmesinin mümkün olmamasıdır.
Türk Medeni Kanunu tarafından hükmedilen özel boşanma sebeplerinden olan akıl hastalığı nedeniyle boşanma, kanunun 165’inci maddesinde anılmaktadır. Maddeye göre:
Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.
Yasaya göre akıl hastalığı sebebiyle boşanmanın gerçekleşebilmesi için şu şartların olayda var olması gereklidir:
Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası açabilmek için akıl hastalığının evlilik içerisinde ortaya çıkmış olması gereklidir. Akıl hastalığı evlenmeden önce ortaya çıkmışsa evlenme mutlak butlanla batıldır. Dolayısıyla evliliğin iptali istenebilecektir.
Yasada belirtilen diğer boşanma sebepleri, temyiz kudretinin varlığı halinde ortaya çıkabilir. Bir akıl hastasının, bu sebeplerde belirtilen davranışlara uygun davranması beklenemeyeceğinden, akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılmalıdır. Örneğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılacak boşanma davasında akıl hastası eşe kusur yüklenemeyecektir. Zira bu eşin temyiz kudreti yoktur ve davranışlarından sorumlu tutulamaz. Benzer şekilde örneğin terk sebebiyle boşanma davası açıldığı takdirde, terk eyleminin iradi olması gerektiği dayanağı ile dava reddedilecektir.
Madde yalnızca akıl hastalığını düzenlemiştir. Hangi hastalıkların akıl hastalığı olduğu ise yasada sayılı değildir. Dolayısıyla alınacak bilimsel raporda hastalığın akıl hastalığı olarak gösterilmesi şart olduğu gibi yukarıda bahsedilen diğer hususları da içermesi gereklidir. Akıl hastalığ ıdışındaki hastalıklar ise boşanma için gerekçe olarak gösterilemez. Ancak şüphesiz ki diğer hastalıkların evlilik birliğini çekilmez hale sokması halinde genel boşanma nedeni olan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açılabilir.
Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında yetkili mahkeme, eşlerin birlikte son altı ayda yaşadıkları ya da eşlerin birinin yerleşim yeri adresinde bulunan mahkemedir. Görevli mahkeme ise aile hukukuna ilişkin davalarda olduğu gibi aile mahkemesidir.
TMK madde 165 dayanağı ile açılmış bir davada yargılama sürecinde ıslah ile davanın terk dışında bir sebebe dönüştürülmesi mümkündür. Örneğin bilirkişi raporu geldiğinde eşin akıl hastası olmadığı anlaşıldığında dava ıslah edilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayandırılabilir.
Kendisine boşanma davası açılmış eşin akıl hastası olduğu anlaşıldığında kendisine temsilci atanmalıdır. Bu aşama davanın bekletici sebebi olacaktır.
AKıl hastalığının varlığı tek başına boşanma için yeterli değildir. Bununla birlikte akıl hastalığı nedeniyle diğer eş için ortak hayatı devam ettirmek çekilmez olmalıdır.
Eğer eş akıl hastası ise, kendisine yönelik olarak akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılmalıdır. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle dava açılırsa dava, davalının davranışlarının iradi olmaması nedeniyle reddedilecektir. Zira şiddetli geçimsizlik dayanağı ile açılmış davada eşe az da olsa kusur yüklenebilmelidir.
Akıl hastalığı nedeniyle boşanma talep edilen dava terditli olarak başkaca bir sebebe de dayandırılabilir.