Tedbir Nafakası, Dayanağı ve Nafaka Miktarının Belirlenmesi

Boşanma ya da ayrılık davası açılması halinde eş ya da çocuk lehine hükmedilmesi gündeme gelebilecek tedbir nafakası ile ilgili bilgilere ulaşabileceğiniz metinde, tedbir nafakasının ne olduğu, şartları, artırılması, azaltılması ya da kaldırılması, başlangıç ve bitimi ile ilgili bilgiler verilmeye çalışılmıştır.

Tedbir Nafakası, Dayanağı ve Nafaka Miktarının Belirlenmesi

Tedbir Nafakası Nedir?

Tedbir nafakası, boşanma ya da ayrılık davası açıldığında hakim tarafından re’sen(kendiliğinden) alınan ve dava süresince geçerli olacak önlemlerden birisidir. “Geçici Önlemler” başlıklı Türk Medeni Kanunu madde 169, geçici önlemleri düzenlemiştir. Buna göre;

III. Geçici önlemler

Madde 169 – Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.

Madde metninde görüleceği üzere yasa koyucu hakimin alacağı tedbirleri, nafaka ile sınırlamamış ya da madde metninde nafaka sözcüğünü doğrudan kullanmamıştır. Bu sayede yasa koyucu hakime özellikle eşlerin barınmaları, geçimleri, mallarının yönetimi ve çocukların bakım ve korunmalarına ilişkin her türlü tedbiri alma yetkisi vermiştir. İşte bu tedbirlerden birisi de, boşanma veya ayrılık davasında gelirinin bulunmaması ya da gelirinin yetersiz olması nedeniyle maddi zorluk içerisine girecek eşe ya da çocuğa, diğer eş tarafından tedbir nafakası adı altında mali katkıda bulunulmasıdır.

Türk Medeni Kanunu’na göre, zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı veya evlilik birliğinin sarsılması sebeplerinin varlığı halinde madde 167 uyarınca diğer eş, boşanma ya da ayrılık istemli dava açabilir. Dava açılması halinde eşler arasındaki sorunun artacağı, uyuşmazlıkların şiddetleneceği, beraber yaşamalarının belki de mümkün olmayacağı, vb hallerinin gerçekleşeceğini düşünmek normaldir. Hem eşlerin, hem varsa çocukların bu süreçte hangi haklara sahip olacakları, yaşamlarını nasıl devam ettirecekleri gibi birçok konu, karar vermeye muhtaç hale gelir.

Aynı yasanın 169’uncu maddesi uyarınca boşanma davası veya ayrılık davasının varlığı halinde hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, eşlerin barınmalarına, geçimlerine, mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmalarına ilişkin geçici önlemleri alabilecektir. Alınan bu kararlar tedbir niteliğindedir ve geçicidir.

Adından da anlaşılacağı üzere tedbir nafakası, geçici bir nafaka olduğu gibi, verilen karar yargılamanın her safhasında değiştirilebilir ya da kaldırılabilir. Örneğin yargılama sürecinde işten ayrılan nafaka yükümlüsünün bu yeni durumu değerlendirilerek yeni bir tedbir nafakası miktarının belirlenmesi gerekecektir.

Tedbir nafakasının kaldırılması ya da değiştirilmesi için önceki karardan sonra yeni bir bilginin elde edilmiş olması icap eder. Aksi halde hakimin kararı keyfi bir karar haline gelecektir. Bu nedenle tedbir nafakası ile ilgili yeni taleplerin, yeni bir gelişmeye ve bilgiye dayalı olmasına özen gösterilmelidir.

Kadına yönelik pozitif ayrımcılık uygulamaları nedeniyle herhangi bir araştırma yapmadan da kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilebilir. Uygulamada ise genellikle sosyo-ekonomik durum araştırmasından sonra tedbir nafakasına ilişkin karar verilmektedir. Yargıtay bir kararında, geliri olmayan eş aleyhine de tebdir nafakasına hükmedilebileceğine, diğer eşin kusurlu olup olmamasının önem taşımadığına karar vermiştir.

Tedbir Nafakasının Şartları ve Unsurları

Eşlerden biri ya da çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için gerekli şartlar ile tedbir nafakasına ilişkin kurallar şu şekildedir:

  • Açılmış bir boşanma ya da ayrılık davası bulunmalıdır.
  • Tedbir nafakası, dava süresince bağlanır. Dolayısıyla dava kabul ya da red ile sonuçlandığında tedbir nafakası da hükümden düşer.
  • Tedbir nafakası ile ilişkili bir karar vermek gerekli olmalıdır. Dolayısıyla gerekliliğin mevcut olup olmadığı hususunda mutlaka bir araştırma yapılmalıdır.
  • Tedbir nafakası, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, çocukların bakım ve korunmasına ilişkin olmalıdır. Ancak yasa koyucu, özellikle sözcüğünü kullanmak suretiyle bu konuda bir sınırlama gitmekten kaçınmıştır.
  • Tedbir nafakası geçidir. Dava sürecinde kaldırılabilir, şartları ya da miktarı değiştirlebilir. Bununla birlikte dava karara bağlandığında tedbiren alınmış nafaka kararı da hükümden düşer.
  • Tedbir nafakası hakimin re’sen araştırma sorumluluğu yükümlülüğü altında olduğu bir konudur. Dolayısıyla hakim önüne gelen boşanma ya da ayrılık davasında nafaka hususunu kendiliğinden araştıracak, tarafların talep ve beyanlarını yeterli görerek tahkikat yapmadan karar vermeyecektir.
  • Tedbir nafakası, yoksulluk nafakasının aksine tarafların kusur oranlarıyla ilgili değildir. Hakim ara kararını verirken, tarafların dava kapsamındaki olaylarda ne kadar kusurlu olduklarını değerlendirme dışı tutacaktır. Bu da, daha fazla kusuru olan eş lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini mümkün kılar.
  • Ödenen tedbir nafakası iade istenemez. Dava sonucunda verilen karar ne yönde olursa olsun ödenen tedbir nafakasının iadesine karar verilmeyecektir.

Tedbir Nafakasının Başlangıç ve Bitişi

Tedbir nafakasının başlangıç tarihi, dava açılış tarihidir. Dava açıldıktan sonra verilen tedbir nafakası kararı da davanın açılış tarihinden itibaren geçerli olmak üzere verilecektir. Bazı davalarda sosyo-ekonomik durum araştırmasının yapılması zaman alabilmekte ve tedbir nafakası da davanın açılışından epeyce bir süre sonra karara bağlanabilmektedir. Nafaka ödeme yükümlüsü için bu durum, birikmiş nafakanın yüksek bir miktara ulaşmasına sebep olabilmektedir. Hakimin, nafaka ödeme yükümlüsünün birikmiş nafaka nedeniyle ağır yükümlülük altına girmemesi için düzenleme yapmasına engel bir düzenleme yoktur.

Tedbir nafakası, hakimin vereceği yeni bir kararla, ölüm halinde ya da davanın karara bağlanması ile sona erer. Hakim dava sürecinde ortaya çıkacak yeni durumlar nedeniyle nafaka miktarını değiştire de bilir.

Tedbir Nafakasının Miktarı Nasıl Belirlenir?

Tedbir nafakası miktarı belirli bir formüle göre belirlenmemektedir. Her olayın kendine has niteliklerini değerlendiren hakim, tedbir nafakasının miktarını bu niteliklere göre, hukuk ve hakkaniyet sınırları dahilinde belirleyecektir. Ancak, tarafların ekonomik durumları, nafaka alacak eşin barınma ve geçimi için gerekecek miktar, nafaka ödeyecek eşin ödeme gücü, vb değerlendirmede kıstas olarak bulundurulur. Avukat ile görüşmelerde tarafların sosyo-ekonomik durumları hakkında ayrıntılı bilgi verilmesi, talep olunabilecek tedbir nafakası miktarının belirlenmesinde oldukça büyük öneme sahiptir.

Tedbir Nafakasının Artırılması ve Azaltılması

Dava süresince geçerli olmak üzere karar verilmiş tedbir nafakasının ödeme şartları ve miktarı, dava boyunca her zaman değişebilir. Ancak evvelden verilmiş bir mahkeme kararının değiştirilmesi için yeni bir durumun ortaya çıkmış olması gereklidir. Dolayısıyla tedbiren verilmiş nafaka miktarının değiştirilmesi ya da nafakanın tamamen kaldırılması için yeni bir durumun varlığı ortaya konmalıdır. Bununla birlikte dava sürecinde, evvelden gerek görülmeyen tedbir nafakasına ilişkin yeni bir karar verilerek nafaka bağlanabilir.

Ödenmeyen Tedbir Nafakası Nasıl Tahsil Edilir?

Lehine tedbir nafakası kararı verilen eş, diğer eşe karşı alacaklı durumundadır. Alacağın tahsil edilemiyor olması halinde icra dairesine başvurup icra takibi başlatılabilir. Ayrıca tedbir nafakası yükümlüsüne karşı icra ceza mahkemesinde şikayetçi olarak İİK md. 344 uyarınca tazyik hapsi ile cezalandırılması talep edilebilir. Şikayetçi olurken en fazla, geçmiş 3 ayın nafakaları için şikayetçi olunabilir. Daha eski nafaka borçları için şikayetçi olunamaz. Tedbir nafakasına ilişkin zamanaşımı 10 yıldır.

Sık Sorulan Sorular

TMK md. 169 açık bir şekilde eşler demekte, kadın veya erkek diye ayrıma gitmemektedir. Dolayısıyla tedbir nafakasının kadından alınıp erkeğe verilmesine karar verilmesi de mümkündür.

Evvelden verilmiş bir tedbir nafakası kararı, yeni bir karar ile kaldırıldığında ya da nihai karar kesinleştiğinde kendiliğinden hükümden düşecektir.

Tedbir nafakası Türk Lirası olarak belirlenir ancak tarafların ortak kararı ile döviz cinsinden de karar verilebilir.

Hayır. Tedbir nafakası harca tabi değildir. Zira nafaka talep eden nafakasını bile karşılayamamaktadır.

Kategori: Aile Hukuku
Yazar: Avukat Erdem Akçay