Evliliğin Genel Hükümleri

Evliliğin genel hükümlerini düzenleyen Türk Medeni Kanunu madde 185-201, eşlerin yükümlülüklerini, konut seçimini, kadının soyadını, eşlerin temsil yetkisini, eşlerin meslek ve iş seçimlerini, aile konutunu, birliğin korunmasını, vb düzenlemiştir. Yazıda şimdilik, kadının soyadı ve eşlerin meslek seçimleri ilgili kısım değerlendirilmiştir.

Evliliğin Genel Hükümleri

Evlenen Kadın Hangi Soyadını Kullanabilir?

Evliliğin genel hükümleri kapsamındaki konulardan birisi, kadının hangi soyadını kullanabileceğidir. Türk Medeni Kanunu md. 187 hükmü, bu konuyu düzenlemektedir:

III. Kadının soyadı

Madde 187-

Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.

Hükümle kadın, evlenmenin gerçekleşmesiyle eşinin soyadını alır. Ancak eğer kadın, eski soyadını da kullanmak istiyorsa, evlendirme memuruna ya da evlenmenin arından nüfus idaresine yapacağı yazılı bir başvuruyla önceki soyadını, kocasının soyadının önünde kullanabilir. Evlenmeden önce iki soyadını beraber kullanan kadın, bu başvurusunu sadece bir soyadı için kullanabilecektir. Kadının soyadının kullanımına yönelik örnek;

Kadın: Ayşe Fatma Karadeniz

Koca: Mehmet Akdeniz

olsun.

Kadın evlenmeyle birlikte: Ayşe Fatma Akdeniz, olacaktır.

Eğer başvuru yaparsa, Ayşe Fatma Karadeniz Akdeniz, olabilecektir.

Eğer kadın, Ayşe Fatma Marmara Karadeniz idiyse, başvuruyla Ayşe Fatma Marmara Akdeniz ya da Ayşe Fatma Karadeniz Akdeniz olabilecektir.

Kadın, evlenmeden sonra sadece önceki soyadını kullanabilir mi?

Yasa buna izin vermemektedir. Evlenmeyle birlikte kadın, kocanın soyadını alacaktır. Ancak Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvuru neticesinde sadece kızlık soyadının kullanımı mümkündür.

Eşlerin Meslek ve İş Seçimi

Evlilikte sıkça karşılaşılan sorunlardan birisi de, kadının evliliği sürecindeki çalışma hayatıdır. Özellikle ataerkil yapılı toplumlarda kadının çalışması ya da yapacağı işi seçmesi, kocanın iznine bağlı gibi görülmektedir. Şüphesiz ki bu durum, kadının ekonomiye katkıda bulunmasını ve ekonomik bağımsızlığını engellemekte, kendini geliştirmesine engel olmakta ve kadının aile içerisinde kocaya bağlı olarak yaşamasına neden olmaktadır. Anayasa tarafından koruma altına alınmış eşitlik ilkesine de uygun olarak düzenlenmiş Türk Medeni Kanunu md. 192, eşlerin meslek ve iş seçimini düzenlemiştir. Yasaya göre eşler temel olarak, meslek ya da iş seçerken diğer eşin rızasını almak zorunda değillerdir. Ancak, meslek ve iş seçiminde ve bunların yürütülmesinde evlilik birliğinin huzur ve yararı göz önünde tutulur. Bu istisna, aile birliğinin sorunsuz devamını sağlamaya yöneliktir. Seçilen işin ya da mesleğin, evlilik birliğinin huzur ve yararını bozup bozmadığı, olayın niteliklerine göre belirlenebilecektir.

Eşlerin meslek ve iş seçimi konusu değerlendirilirken, sadece kadının iş seçimi düzenlenmiş gibi algılanmamalıdır. Erkeğin hangi işleri yapabileceği ya da yapamayacağı da, yine bu hükme göre değerlendirilecektir. Hangi iş ve meslekler icra edilebilir sorusuna ise net yanıt vermek mümkün değildir. Her durum ayrı ayrı değerlendirilmeli, kanunun sınırladığı çizginin aşılıp aşılmadığı belirlenmelidir. Örneğin bir aile için eşlerden birinin 6 ay gemide seyahat ederek çalışması sorun olmazken, diğer aile için huzuru bozucu nitelik taşıyabilir.

Sık Sorulan Sorular

Türk Medeni Kanunu kadına, yalnızca evlilikten önceki soyadını kullanmasına izin vermemektedir. Ancak Anayasa Mahkemesine yapılacak başvuru ile yalnızca kızlık soyadının kullanımına yönelik karar almak mümkündür.

Eşler, iş ve meslek seçerken diğer eşin rızasını almak zorunda değillerdir.

Kategori: Aile Hukuku
Yazar: Avukat Erdem Akçay