Kasten yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu’nun, vücut dokunulmazlığına karşı suçlar isimli ikinci bölümünde yer alan 86, 87 ve 88’inci maddelerinde yer bulmuştur. Öncelikle yasa maddelerini belirtmekte fayda bulunmakta(maddelerde değişiklik olup olmadığını, mevzuat.gov.tr sitesinden inceleyebilirsiniz):
Kasten Yaralama
Madde 86-(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silahla,
İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
Madde 87-(1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Konuşmasında sürekli zorluğa,
c) Yüzünde sabit ize,
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.(1)
(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren
hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.
(3) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/4 md.) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması
halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.
(4) Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onaltı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi
Madde 88- (1) Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.
Müessir fiil ya da etkili eylem kavramları yerine yaralama kavramının kullanması ilk dikkat eden husus. Yaralama ile kastedilen, kişinin vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteceğinin bozulmasına neden olan her davranıştır. Buna göre bir eylemin yaralama suçunu oluşturup oluşturmadığını anlayabilmek için öncelikle eylemin niteliğini belirlemek gereklidir. Yasaya göre eğer bir davranış, davranışa uğrayan kişinin vücuduna acı vermişse yaralamadır. Ya da davranışa uğrayan kişinin sağlığının ya da algılama yeteceğinin bozulmasına neden olmuşsa, bu davranış da yaralama olarak değerlendirilecektir. Bu özelliklere sahip her davranış yaralamadır. Dolayısıyla sınırı daraltmak mümkün olmayacaktır.
TCK md. 86’nın ilk fıkrasında yaralama suçu tanımlanırken, ikinci fıkrada daha az ceza gerektiren hal, üçüncü fıkrada ise daha ağır cezayı gerektiren nitelikli haller sayılmıştır. Buna göre eğer kasten yaralama fiilinin mağdur üzerindeki etkisi basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikteyse, ceza miktarı düşmektedir. Hatta bu durumda suç, şikayete bağlı hale gelmektedir.
Kasten yaralama suçunun oluşması için genel kast ya da olası kastın bulunması gereklidir. Genel kastta fail suçu bilerek ve isteyerek işlerken, olası kastta fail, suçun unsurlarının oluşacağını öngörür ama yine de hareketine devam eder. Kastın tespiti kasten yaralama suçunun, taksirle yaralama ve kasten öldürmeye teşebbüs suçları ile ayrılmasını sağlaması açısından oldukça önemlidir.
Olayın niteliğine göre değerlendirme yapmak gerekecektir ama genel olarak şaka olsun diye bir kişiye tokat atmak, vurmak, vb kasten yaralama suçunu oluşturacaktır. Zira tokat ile kişiye acı verecek bir harekettir. Aynı eylemin hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağına ayrıca başka bir yazıda değinilecektir.
Neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama suçunun varlığı için failin ilk hareketinde kastının bulunması gereklidir. Ağırlaştırıcı neticelerden sorumlu tutulabilmesi için ise en azından taksirle hareket etmiş olmalıdır. Örneğin kişinin kulağına kasten vurma eyleminde kişi duyma yetisini kaybetmişse, vurma hareketini kasten gerçekleştiren failin, duyma yetisinin kaybedilmesinde taksirinin bulunduğunun kabulu gerekecektir. Bu durumda neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama suçu söz konusu olacaktır.
Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilecektir.
Kasten yaralama suçu temelde şikayete bağlıdır. Dolayısıyla re’sen takip edilir. Ancak Türk Ceza Kanunu madde 86/2’de belirtildiği üzere “Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde“, suç şikayete bağlı hale gelir. Bununla birlikte eğer 86/2’de anılan suça, 86/3’a da uygulanabiliyorsa, suç artık şikayete tabi değildir.
3’üncü fıkraya girenler hariç TCK md. 86 ile 88’inci maddede belirtilen suçlar uzlaşma kapsamındadır. Eğer suç, TCK md. 87 dahlindeyse, uzlaşma söz konusu olmayacaktır.
Kasten yaralama suçunda temelde görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Ancak kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, görevli mahkeme artık ağır ceza mahkemesidir.
Kasten yaralama suçunda:
Lütfen Dikkat: Form aracılığı ile "Kasten Yaralama Suçu Cezası, Suça Teşebbüs, Uzlaşma, Basit ve Nitelikli Halleri (TCK md. 86, 87, 88)" hakkındaki değerlendirmelerinizi, eklemelerinizi, önerilerinizi ya da yorumlarınızı iletebilirsiniz. Sorularınız için iletişim sayfasını kullanınız.
Kasten yaralama suçunun cezası maalesef çok az. Bu yüzden sokaklar tehlikeli olmaya başladı. Nasıl olsa hapse bile girmiyorum diye düşünenler istedikleri gibi hareket ediyorlar. Bunu neden çözmediklerini anlamıyorum. Bir insan bir başkasına zarar vermekten korkmalı.
Cezanın miktarı az değil ama uygulamada eksiklik var. Mahkemenin verdiği karar aynen uygulansa eminim bu kadar suç işlenmeyecektir. Cezayı belirleyen Ceza Kanunu yerine İnfaz Kanunu maalesef.
Burada asıl âmac ıslah etmektir.Cezaların artırılması ancak hayatını bitirmek maksadına girer.İnsanlar ne kadar ceza alacağını dusunerek suç islemiyorlar.Genelde ani gelişen olâylar sonucu suç işleniyor.Bence ceza arttırımı yanlış bir uygulamadır.Bunun yerine sorumluluk yükleme yoluna gidilirse ıslah amacına ulaşılır.Ör.Birisi yaralamadan 20 yıl aldı diyelim.C.İ.K gereği 14 yıl 8 ay yatacak.Kapalı açık ve denetim süreci işler.Peki bu insan zaten psikolojik olarâk bir rahatsızlıkla çıkacak.Cıktıgında eksiden bir hayata başlayacak.Uyum süreci dışlânma ekonomik sıkıntılar vs.sorunlar yaşayacak.Bu halde tekrar suça karışma ihtimali yüksek olacaktır.Bunun bir kazanımı yoktur.Peki en başından sorumluluk yükleyip ıslahı sağlamsa bu kazanım olacaktır.Bu yüzden cezaevine giren insanlar potansiyel bir suçluya dönüşüyor.
Sorumluluk yüklemekten kastınız nedir?