TCK 24 – Kanunun Hükmü ve Amirin Emri

TCK 24 uyarınca kanunun hükmünü ya da amirin konusu suç teşkil etmeyen emrini yerine getiren kimseye ceza verilmez. Ceza sorumluluğunu kaldıran TCK madde 24 hakkındaki açıklamalara, madde metnine ve emsal Yargıtay kararlarına yazıda ye rverilmiştir.

TCK 24 – Kanunun Hükmü ve Amirin Emri

Türk Ceza Kanununun “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” başlıklı ikinci bölümünün ilk maddesini oluşturan TCK 24, “Kanunun hükmü ve amirin emri” başlığını taşımaktadır. Bilindiği üzere bir fiilin suç sayılarak failin cezalandırılabilmesi için, fiilin kanunda suç olarak tanımlanmış olması şarttır. Örneğin insan öldürme diye bir suç tipi ceza kanununda yoksa, insan öldürenler cezalandırılamazlar. Ancak bazı olaylarda, işlenen fiil ceza kanunundaki suç tipine uysa da fail cezalandırılmaz. Çünkü yasa, suça ilişkin ceza sorumluluğunu kaldırmış ya da azaltmış olabilir.

Ceza sorumluluğunu kaldıran kanuni dayanaklardan ilki TCK 24 uyarınca kanunun hükmünü ve/veya amirin emrini yerine getirmektir. Anayasa madde 17/son:

“… yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.” (“Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” ifadeli ilk fıkrayla ilgili olarak)

ve Anayasa madde 137:

Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.

Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.

Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.

TCK madde 24’e paralel düzenlemelerdir. Maddeye göre kanunun hükmü yerine getirilirken gerçekleştirilen fiil nedeniyle fiili gerçekleştirene ceza verilmeyecektir. Anayasa 17/son’da da hayat bulduğu üzere örneğin yakalama ile ilgili kanuni yetkisi bulunan polisin, yakalamaya yönelik davranışı bir suç tipine uysa da, polise ceza verilemeyecektir. TCK 24/2 ise 24/1 ile benzer niteliktedir. Burada, yetkili mercinin verdiği ve görev gereği uyulması zorunlu olan emri uygulayanın da cezalandırılmayacağı belirtilmiştir. TCK 24/3 ve 24/4 beraber değerlendirilebilinir. Anayasa 137/2’ye benzer düzenleme nedeniyle, konusu suç teşkil eden emir yerine getirilmez. Anayasa madde 137/1, suç vasfı taşımayan hukuka aykırılıklarda emir verenin yazılı emrinin alınması halinde, fiili işleyenin sorumlu tutulmayacağını belirtmektedir. Dikkat edilmesi gereken, 137/1’de suç teşkil eden fiilden söz edilmemesidir. Ancak Anayasa 137/2 ve TCK 24/3, suç niteliği bulunan fiillerden bahsetmektedir. Eğer bir fiilin işlenmesi kanunda suç olarak tanımlanmışsa, üstün verdiği emrin yazılı olup olmaması önem taşımaz. Emri alan, bu emre uyamaz. Aksi halde fiilinden sorumlu olur. Örneğin amiri tarafından göstericinin dövülmesi emrini alan polis memuru, bu fiili hiçbir şartla uygulayamaz. Uygularsa, üstünün kendisine emir verdiğine yönelik savunması işe yaramaz ve kişi cezalandırılır.

Bir fiilin TCK 24’te ortaya konan “kanunun hükmü ve amirin emrine” uygun olması ve bu nedenle failin ceza sorumluluğunun kalkması için:

  • Kişinin, bu fiili gerçekleştirmeye yetkisi olmalıdır.
  • Kanun hükmü ya da emrin sınırı aşılmamalıdır.
  • Emir suç teşkil etmemelidir.

TCK 24

Kanunun hükmü ve amirin emri
Madde 24- (1) Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez.
(2) Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayan sorumlu olmaz.
(3) Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur.
(4) Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hallerde, yerine getirilmesinden emri veren sorumlu olur.

TCK 24 Emsal Yargıtay Kararları

“… Komando kolunun bulunduğu mevkiin karşı istikametinde kaçan şahsın dönerek askerlere ateş etmesi üzerine askerler tarafından durması hususunda uyarıldığı, şahsın dur ihtarına ateşle karşılık vermeye devam etmesi nedeniyle yeniden dur ikazında bulunalarak havaya uyarı atışının yapıldığı, şahsın yeniden ateşle karşılık vermesine mukabil askerlerin de ateşle karşılık verildiği, çıkan çatışmada tepeye doğru kaçan şahsın düştüğü, … maktülden alınan svaplarda atış artığına rastlandığı, ölen şahsın teşekkül halinde uyuşturucu madde imal etme suçundan gıyabi tutuklama emri ile aranan maktül … olduğu ve maddi olayın bu şekilde gerçekleştiği anlaşılmakla,

Sanıklar hakkında yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve TCK’nun 24. ve CMK’nun 223/3-b maddelerinin tatbiki suretiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde “meşru savunmayı, korku, telaş ve heyecan saiki ile mazur görülebilecek bir nedenle aştıkları anlaşılmakla TCK’nun 27/2. maddesi yollaması ile CMK’nun 223/4. maddesi uyarınca” ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi…” Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/5743 E., 2018/1738 K., 11.4.2018

“Sanığın özgür iradesiyle seçeceği bir avukatın yardımından yararlanmasını öngören Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c, Anayasamızın iddia, savunma ve adil yargılanma hakkını öngören 36, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun dürüstlük ve güven ilkelerini öngören 34 ve avukatın sır saklama yükümlülüğünü düzenleyen 36. maddelerindeki düzenlemeler dikkate alındığında sanık avukatın, hakkında yakalama kararı bulunan vekil edenin yerini adli mercilere bildirmemesinin sır saklama yükümlülüğü ile bağlantılı olarak TCK’nın 24/1. maddesi anlamında kanunun hükmünü (görevini) yerine getirme hukuka uygunluk nedeni olarak değerlendirilerek CMK’nın 223/2-d maddesi gereğince anılan suçun oluşmayacağının kabul edilmesi…” Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2009/19013 E., 2011/21017 K., 14.11.2011

Yazar: Avukat Erdem Akçay

Konu Hakkında Yorum Yapabilirsiniz

Lütfen Dikkat: Form aracılığı ile "TCK 24 – Kanunun Hükmü ve Amirin Emri" hakkındaki değerlendirmelerinizi, eklemelerinizi, önerilerinizi ya da yorumlarınızı iletebilirsiniz. Sorularınız için iletişim sayfasını kullanınız.