TCK 7 – Zaman Bakımından Uygulama (Türk Ceza Kanununu)

Türk Ceza Kanununun zaman bakımından uygulanması hakkındaki 7'nci maddesi, özellikle suçun karşılığı olan cezanın ya da infaz edilecek miktarın değişmesine sebep olabileceği gibi kimi zaman suçun ortadan kalkmasına dahi sebep olabilecek niteliktedir. TCK 7'nin nu önemli yapısı nedeniyle olay incelenirken suçun zamanının tespitine büyük değer verilmeli, hem yargılama hem de infaz sürecinde yeni düzenlemelerin yapılıp yapılmadığı takip edilmelidir.

TCK 7 – Zaman Bakımından Uygulama (Türk Ceza Kanununu)

Türk Ceza Kanununun zaman bakımından uygulanmasını düzenleyen TCK madde 7, suç sayılan fiilin işlendiği an ile ceza ya da sonradan değişen kanunla evvelden verilmiş karar arasındaki bağlantıyı kurmakta, infazı etkileyebilmektedir. Zaman bakımından uygulamada temel kural, fiilin işlendiği anda geçerli olan kanunun uygulanmasıdır.

  • Kanunilik ilkesi ile de bağlantılı olarak TCK 7’ye göre, işlendiği anda suç sayılmayan bir eylem için ceza ya da güvenlik tedbiri uygulanamaz. Zira kanunilik ilkesi gereği, eylemin gerçekleştiği anda kişinin, bu davranışının suç olduğunu bilebilmesi gerekir.Eylemin sonradan yapılan düzenleme ile suç sayılması, geçmişi etkilemeyecektir.
  • Şüpheli ya da sanığın lehine olarak, eğer suç sayılan bir fiil yapılan yeni kanunda artık suç sayılmıyorsa bu kişiye, evvelden suç sayılan eylemi için ceza verilemeyecektir. Eğer bir ceza ya da güvenlik tedbiri uygulanıyorsa, infazına ve kanuni neticilerine de son verilecektir. İnfaz tamamen ya da kısmen gerçekleşmişse, gerçekleşen infaz için yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.
  • Suçun işlendiği andaki kanun ile sonradan yapılan kanun arasında farklılık bulunması halinde, failin lehine olan hüküm kullanılacaktır. Örneğin suç tarihinde yürürlükte olan kanunda 7 yıl hapis cezası belirtilmişken yeni kanunda ceza miktarı 5 yıl hapis cezasına düşürülmüşse yeni kanun hükmü, yeni kanunda 10 yıl hapis cezasına çıkartılmışsa eski kanunun hükmü olan 7 yıla hükmedilecektir. Ceza kanununun geçmişe uygulanmasının istisnası bu konuda kendini göstermektedir.
  • TCK 7/3 fıkrası ise ikinci fıkranın tersine bir hüküm getirip, infaz rejimine ilişkin hükümlerin derhal uygulanacağına hükmetmiştir. Yani burada lehe hüküm değil, bulunulan zamandaki hüküm geçerli olmaktadır. Bu kuralın istisnası ise hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlardır. Bunlarla ilgili hükümlerde failin lehine olan hüküm uygulanacaktır. Örneğin fiil tarihinde cezanın yarısı infaz edilirken yeni kanunda 2/3’ünin infaz edilmesi kuralı getirildiyse, eski kanun uygulanmaya devam edecektir. Zamanaşımı gibi cezanın infazını etkileyen düzenlemelerde de failin lehine olan uygulanacaktır.
  • Geçici veya süreli kanunlar, süreleri içindeki fiiller için uygulanmaya devam edecektir. Örneğin 2017 yılı için süreli olarak düzenlenmiş bir ceza kanunu maddesi, 2020 yılında da uygulanacaktır ancak fiilin 2017 yılında işlenmiş olması gerekecektir.

TCK 7

Zaman bakımından uygulama
Madde 7- (1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza
verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar.
(2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.
(3) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/2 md.) Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır.
(4) Geçici veya süreli kanunların, yürürlükte bulundukları süre içinde işlenmiş olan suçlar hakkında uygulanmasına devam edilir.

TCK 7 Emsal Yargıtay Kararları

“… sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun, 5237 Sayılı Kanun’un 168/1. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerine tâbi olduğu, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesiyle 5271 Sayılı Kanun’un 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde düzenlenen “…etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar…” kısmının madde metninden çıkarılarak, etkin pişmanlık hükümlerine tâbi suçların da uzlaştırma kapsamına alındığı ve böylece sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun uzlaşma hükümlerine bağlı bulunması karşısında, sanığın işlediği mala zarar verme ve basit yaralama suçları bakımından uzlaştırma işlemleri yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.” Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/4336 E., 2020/5818 K., 18.6.2020

“…Suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli ve 29044 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 Sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesiyle 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin yeniden düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, deneme süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanığın 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi gereğince hukukî durumunun yeniden değerlendirilip uyarlama yargılaması yapılması gerekirken, hükmün aynen infazına karar verildiği..” Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/4187 E., 2020/2991 K., 17.6.2020

“… Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 Sayılı Kanun’un 61. maddesiyle 5607 Sayılı Kanun’un 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesiyle değiştirilen 5607 Sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 Sayılı TCK’nın 7. maddesi ve 7242 Sayılı Kanun’un 63. maddesiyle 5607 Sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu…” Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/6885 E., 2020/2399 K., 12.6.2020

“Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 Sayılı Kanun’un 61. maddesiyle 5607 Sayılı Kanun’un 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun’un 62.maddesiyle değiştirilen 5607 Sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 Sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 Sayılı Kanun’un 63. maddesiyle 5607 Sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu…” Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/13712 E., 2020/4481 K., 1.6.2020

Yazar: Avukat Erdem Akçay

Konu Hakkında Yorum Yapabilirsiniz

Lütfen Dikkat: Form aracılığı ile "TCK 7 – Zaman Bakımından Uygulama (Türk Ceza Kanununu)" hakkındaki değerlendirmelerinizi, eklemelerinizi, önerilerinizi ya da yorumlarınızı iletebilirsiniz. Sorularınız için iletişim sayfasını kullanınız.