Boşanma Davasında Yetki ve Görev

Boşanma davasında yetki ve görev, her davada olduğu gibi dava açılmadan önce araştırılması gereken bir konudur. Yanlış mahkemede açılacak dava hem davayı uzatacak hem de davacının yargılama giderlerine mahkum olmasına sebep olabilecektir. Konuda, boşanma davasında yetki ve görev hususları hakkında bilgiler verilmiş, yasa ve Yargıtay kararlarına atıfta bulunulmuştur.

Boşanma Davasında Yetki ve Görev

Eşin, boşanma ya da ayrılık davası açılabilmesi için Türk Medeni Kanunu(TMK) madde 167 uyarınca boşanma nedeninin varlığına ihtiyacı açıktır. Maddeye göre boşanma davası açmaya hakkı olan eş dilerse boşanma dilerse de ayrılık davası açabilecektir. Dava açabilmek için ise boşanma nedeni bulunmalıdır. Bunlar önceki yazılarda, özel ve genel boşanma nedenleri olarak açıklanmıştı.

Dava açılırken dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan birisi de, davaya hangi mahkemenin bakacağıdır. Davaya hangi mahkemenin bakacağına yetki ve görev olarak iki aşamada değerlendirmek gerekir.

Boşanma Davasında Yetki

Yetkisiz mahkemede dava açılması davalının hukuki dinlenilme(HMK madde 27) hakkına zarar verebilir. Örneğin davacı davasını, yetki kurallarına aykırı şekilde sırf davalı davayı takip edemesin diye davalıdan çok uzak bir yerde açabilir. Bu haksızlığın ortaya çıkmaması için yasa koyucu yetkiye ilişkin düzenleme yapmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK) madde 5’te yetkiye dair genel kural belirlenmiştir. Buna göre mahkemelerin yetkisi, özel bir düzenleme yok ise, HMK’ya tabidir. Boşanma ve ayrılık davaları ile ilgili özel bir düzenleme yapılmıştır. Özel düzenlemenin yer aldığı TMK madde 168:

II. Yetki

Madde 168 – Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Özel hüküm bulunması nedeniyle boşanma ve ayrılık davalarında bu maddeki hüküm uygulanmalıdır. Maddeye göre boşanma davası iki yerde açılabilecektir. Bunlar:

Eşlerden Birinin Yerleşim Yerinde Boşanma Davası Açılabilir

Dikkat edilecek olursa boşanma davasında yetki ile hükümde davacı veya davalı ayrımı yapılmamıştır. Buradan anlaşılması gereken davanın, davacının yerleşim yerinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yerinde de açılabileceğidir. Ancak öncelikle yerleşim yerinin ne olduğu ve tespiti gerekecektir.

Yerleşim Yeri

Yerleşim yerinin tanımlandığı TMK madde 19’un ilgili iki fıkrası şu şekildedir:

Madde 19- Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.

Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz.

İlk kural yerleşim yerinin, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olmasıdır. Sürekli kalma niyetinden kişinin hayatını orada geçirmek istemesi, sürekli olarak orada kalmayı tercih etmesi anlaşılır. Her oturulan yerin kişinin yerleşim yeri olarak değerlendirilmesi hataya sebep olabilir. Yargıtay kararında(1) “Yerleşim yerinin belirlenmesinde kişinin yaşamında ağırlık merkezini oluşturan iş ve aile ilişkilerinin toplandığı yerin belirlenmesi önem kazanır. Kişinin sürekli de olsa belirli bir yerde olan her ilişkisini, yerleşim yerine delil olarak kabul etmek doğru olmaz. Kişinin doğduğu yer, iş yerinin bulunduğu yer kişinin sürekli ilişkisinin bulunduğu yerler olmakla birlikte, ( ikametgah ) yerleşim yerini belirlemeye yeterli olamaz. İkametgahın belirlenmesi için fiilen oturulan yer yanında davacının sürekli oturma amacını belirlemek gerekir.”, demektedir. Buna göre her olayda ayrı ayrı değerlendirme yapılarak kişinin yerleşim yeri, fiilen oturulan yer ile sürekli oturma amacı araştırılmalıdır.

Yerleşim yeri belirlenirken 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu madde 7/g uyarınca kişinin aile kütüğünde kayıtlı yerleşim yeri karine olarak değerlendirilir. Karine, aksi ispat edilinceye kadar geçerlidir.

TMK madde 19/2 bir kimsenin aynı anda sadece bir tane yerleşim yeri olabileceğine hükmetmektedir. Yerleşim yeri ancak yenisinin varlığı halinde değişecektir.

Yerleşim yeri belirlenirken sürekli oturma niyetini arayan Yargıtay bir kararında(2), ailesinin yanına dönerek ailesinin bulunduğu yer mahkemede boşanma davası açmasının yetki yönünden doğru olduğunu belirtmiştir. Buna göre eşler arasındaki sorunlar nedeniyle evden ayrılan ve ailesinin yanına ya da başka bir yere giden eş davayı, sürekli oturma niyeti taşıyorsa bu yer yer mahkemesinde açabilecektir. Eğer geçici olarak bu yere bulunuyorsa, yerleşim yeri omayacağı için yetkisizlik ortaya çıkacaktır.

Muhtarlıklardan alınan belgeler karine oluşturmaz. Bunlar ancak kişinin oturma yerini gösterebilecek niteliktedir. Dolayısıyla belirtilen adreste sürekli oturma gayesinin varlığı da ispatlanmalıdır.

Eşlerin Davadan Önce Son Defa Altı Aydan Beri Birlikte Oturdukları Yerde Dava Açılabilir

Davacıya ister kendi, isyer eşinin yerleşim yerinde dava açma imkanı tanıyan kanun, isterse de son defa altı aydan beri oturulan yerde de boşanma davası açabilme imkanu sunmuştur. Buna göre dava açacak eş, eşiyle en son ne zaman 6 ay aralıksız beraber oturdukları yeri tespit edecek ve davasını bu yer mahkemesinde açacaktır. Örneğin 5 yıl sürmüş bir evliliğin ilk yılında eşler Ankara’da, ikinci yılının ilk 8 ayında Manisa’da yaşamış ve bu tarihten sonra ayrı yaşamış olsunlar. Bu durumda yetkili mahkeme Manisa mahkemeleridir. Ancak eğer 2 yıllık ayrılıktan sonra taraflar tekrar aynı konutta oturmaya başlasa ve burada da en az 6 ay oturmaya devam etseler, artık bu yer mahkemesi yetkili olacaktır.

Boşanma Davalarında Yetkiye İtiraz

Boşanma ve ayrılık davaları ile ilgili olarak düzenlenen yetki kuralları kesin yetki kuralları değildir. Dolayısıyla mahkeme re’sen yani kendiliğinden davada yetki kuralarına uyulup uyulmadığını araştırmayacaktır. Mahkeme ancak, yetkiye davalı tarafından itiraz edilmişse, yetki itirazı ile ilgili karar vermek durumunda kalacaktır.

Yetki itirazı HMK madde 116/a’da düzenlenmiştir. Maddeye göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı bir ilk itirazdır. Devamındaki 117’nci maddede yasa koyucu yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülebileceğini belirlemiştir. Dolayısıyla örneğin ikinci cevap dilekçesinde, ara dilekçe ile, ön inceleme duruşmasında veya davanın ileri safhalarında artık yetki itirazında bulunulamaz. Mutlaka cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmak gereklidir. Yapılacak itirazda mutlaka HMK madde 19/2 uyarınca yetkili olan mahkeme de gösterilmelidir. Eğer itiraz eden yetkili mahkemeyi göstermezse mahkeme bu araştırmayı yapmaz ve itirazı dikkate almaz.

Boşanma Davasında Görev

Boşanma davasında yetkili mahkeme belirlenirken bakılması gereken kaynak, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun madde 4/2’dir. Yasaya göre boşanma davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Eğer aile mahkemesi yoksa aynı kanun madde 2/2 uyarınca görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakacaktır. Kararın aile mahkemesi sıfatıyla verilmemesi bozma nedenidir.

Boşanma Davasında Göreve İtiraz

Davalara ilişkin görev kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle mahkeme re’sen göreve ilişkin hususu araştırır ve yapılan itirazları değerlendirir. Eğer dava görevli olmayan mahkemede açılmışsa görev yönünden reddedilecektir.

Yetki veya Göreve İtirazın Kabulü: Yetkisizlik veya Görevsizlik Kararı

Davalı tarafından yapılan yetki itirazı üzerine yetkisizlik ya da göreve ilişkin olarak mahkemece re’sen verilen görevsizlik kararı üzerine taraflardan biri(sadece davacıya tanınan bir hak değil), eğer karar kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmişse kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta, kanun yoluna yapılan başvuru  reddedilmişse bu red kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde yetkisizlik ya da görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurarak davanın yetkili ya da görevli olan mahkemeye gönderilmesini talep edebilir(HMK madde 20/1). Talep olmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir(HMK madde 20/2).

HMK madde 331/2 ise görevsizlik ya da yetkisizlik hallerinde yargılama giderlerine hangi mahkemenin karar vereceğini belirlemiştir. Eğer başvuru üzerine yetkili ya da görevli mahkeme davaya devam etmiş ise bu mahkeme yargılama giderleri konusunda karar verecektir. Eğer başvuru olmamışsa ilk mahkeme, talep halinde davacıyı yargılama giderlerine mahkum edecektir.

Kaynakça:

  • YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2002/9447 E., 2002/10473 K., 23.9.2002
  • YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2005/21518 E., 2006/5959 K., 20.4.2006
  • YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2004/6332 E., 2004/7153 K., 2.6.2004
  • YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2002/4239 E., 2002/5088 K., 11.4.2002
Kategori: Aile Hukuku
Yazar: Avukat Erdem Akçay

Konu Hakkında Yorum Yapabilirsiniz

Lütfen Dikkat: Form aracılığı ile "Boşanma Davasında Yetki ve Görev" hakkındaki değerlendirmelerinizi, eklemelerinizi, önerilerinizi ya da yorumlarınızı iletebilirsiniz. Sorularınız için iletişim sayfasını kullanınız.