TCK 2 – Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi

Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, kişi hak ve özgürlüklerinin korunması açısından büyük önem arz eden ceza kanunu ilkesidir. İlke ile hakimin keyfi karar vermesinin önüne geçilebileceği gibi adaletin kendini göstereceği şeklin, eylemin başlangıcında görülebilmesi sağlanır. Yazıda suçta ve cezada kanunilik ilkesi hakkındaki açıklama, TCK madde 2 metni ve emsal Yargıtay kararları yer almaktadır.

TCK 2 – Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi

Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, Türk Ceza Kanununun olmazsa olmaz ilkelerinden birini ihtiva eder. Anayasa madde 38 ile garanti altına alınan ve TCK madde 2’de hayat bulan ilkeye göre kanunda suç olarak sayılmayan hiçbir fiil için bu fiilde bulunana ceza verilemez ya da güvenlik tedbiri uygulanamaz. Dolayısıyla kanunsuz suç ve ceza olmaz (nullum crimen sine lege, nulla poena sine lege). Bir fiili suç sayabilmek için bu eylemin kanunda mutlaka suç olarak tanımlanmış olması gereklidir. Kararı verecek olan hakim, yasada sayılan suç ve ceza tipleriyle sınırlıdır. Olayın özeline göre suç ya da ceza belirleyemez, yorum yapamaz.

Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, hukuk kurallarına uymak zorunda olan bireyler için de önemlidir. Zira hangi fiilin suç olacağını bilen birey, bu davranışta bulunmamaktan kaçınabilecektir. Gerçekleştiği anda suç sayılmayan eylemin ileride suç sayılması nedeniyle ceza alabilinecek bir düzenin adaleti sağlayamayacağı, kişi hak ve hürriyetlerini aşırı düzeyde sınırlayacağı açıktır.

Ceza yargılamasında adalete ulaşmanın tek yolu, yasada belirlenen suç tipinin olayda bulunup bulunmadığını araştırmak ve eğer suç mevcutsa yine yasada belirlenen cezaya hükmedilmesidir. Burada akla, “Ya yasa adil değilse? Ya suç sayılması gereken eylem suç sayılmamışsa? Ya belirlenen ceza az ya da çoksa?” soruları gelecektir. Bu soruların ceza yargılamasında önemi yoktur. Bu sorular yasa koyucunun meseleleridir. Hakim, sanık, savcı, müdafi ya da vekil için önemli olan yasada yazanın uygulanmasıdır. Yasaya uygun olarak verilmiş kararın toplum vicdanını zedelemesinin de önemi yoktur. Zira adalet yerini bulmuştur. Toplum vicdanının zarar görmesine engel olacak olan yasa koyucudur. Mahkeme değil. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi hakimin keyfi karar vermesinin önüne geçeceği gibi sanığın, başına geleceği bilmesini de sağlar. Bu sayede sanık da, ceza almış bile olsa, adaletin yerini bulduğunu kabullenebilir.

Kamu vicdanının zarar görmesine engel olacak yasa koyucudur. Yasa koyucu, evrensel hukuk kurallarına uygun, günün özel şartları yerine genel şartların değerlendirildiği, belirlenen suç ve cezanın uygulanmasının insana yakışır sonuçlar doğurmasına özen göstermelidir. Yasa koyucu suç ve cezayı belirlerken, mümkün olduğunca uzun vadeli düşünmelidir. Yapılan bir ceza kanununun 10 yılda 50 defa değişmesi halinde, yasama faaliyetinin başarılı olduğundan söz edilemez. Ceza yasaları nadir değişebilecek yasalardır. Bunun yanı sıra yasa koyucu, günün şartlarını çok iyi takip etmeli ve zamanın ruhunu yakalayabilmelidir. Özellikle teknolojinin gelişmesi karşısında gerekli özeni gösterip yeni suç tiplerinin belirlenmemesi, çok sayıda mağduriyete sebep olacaktır. Zira eylemin kötü olduğunu herkes kabul eder ancak yasada suç olarak tanımlanmadığı için önlem alınamaz veya eylemin sahibine ceza  verilemez. Bu da toplumsal barışı yaralar.

TCK madde 2/3 ise yine önemli bir hususu düzenleyerek kıyası yasaklamıştır. Düzenlenmiş olanın düzenlenmişe benzeyen için de uygulanması anlamına gelen kıyas, ister lehe ister leyhe olsun, ceza yasası kapsamında reddedilmiştir. Örneğin hırsızlık suçunun unsurlarına benzese de eylem eğer hırsızlığın tüm unsurlarını birebir karşılamıyorsa, bu eylem hırsızlık gibi değerlendirilip kişiye ceza verilemez. Fiil ne kadar kötü olursa olsun, kıyas bir adalet sağlama yöntemi olarak kullanılamaz. Zira adaleti sağlayacak olan, yukarıda da söylendiği gibi, yasanın uygulanmasıdır.

Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, kanunda boşluk oluşturması nedeniyle eleştirilebilmektedir. Ancak bu sorunun çözümü, hakimin takdir yetkisini artırmaktan değil, yasa koyucunun zamana uygun kanun yapmasından geçmektedir.

TCK 2:

Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi
Madde 2- (1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz.
Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.

TCK 2 Emsal Yargıtay Kararları

“… Kıyas yasağı sadece kanunların suç ve ceza içeren hükümleri bakımından değil, genel hükümler açısından da geçerlidir. Çünkü genel kısmın hükümleri de bir normun cezaya liyakatını doğrudan ilgilendiren düzenlemeleri içerdiği için hâkimi bağlar. Yorum ise bir kanun hükmünün gerçek anlamını, Kanun Koyucunun gerçek iradesini ortaya çıkarmak için yapılan fikri bir faaliyettir. Bu kapsamda bir kanun hükmünü kıyasa yol açacak şekilde yorumlamak da TCK’nın 2. maddesinin üçüncü fıkrası ile yasaklanmıştır…” Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/597 E., 2020/9218 K., 8.7.2020

“… söz konusu bu kıyas yasağının, hükümlünün durumunu ağırlaştırdığı konusunda kuşku bulunmadığı için ceza hükmü olarak da kabul edilebilecek olan disiplin cezaları için geçerli olacağının anlaşılması karşısında…” Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2019/337 E., 2019/1464 K.,11.3.2019

“… Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz” hükmü uyarınca, avluda işlendiği belirtilen suç açısından, suçun işlendiği yerin, konut veya eklentisi olup olmadığının mahallinde yapılacak keşif ile tespit edilerek sonucuna göre 5237 Sayılı Kanun’un 149/1. maddesinin ( d ) bendi ile uygulama yapılıp yapılmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması…” Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/14429 E., 2017/3021 K., 13.9.2017

“… konut eklentisi sayılan, apartman merdiveninde gerçekleştirilen yağma suçunun, 5237 sayılı Yasanın 149/1-d bendi kapsamında kabulü olanaklı olmadığı gözetilmeden anılan bent ile uygulama yapılması…” Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2008/15705 E., 2009/10825 K., 18.6.2009

Yazar: Avukat Erdem Akçay

Konu Hakkında Yorum Yapabilirsiniz

Lütfen Dikkat: Form aracılığı ile "TCK 2 – Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi" hakkındaki değerlendirmelerinizi, eklemelerinizi, önerilerinizi ya da yorumlarınızı iletebilirsiniz. Sorularınız için iletişim sayfasını kullanınız.