Fail lehine düzenlemelerden biri olan fikri içtima, bir fiil ile birden fazla suçun oluşmasına sebep olan failin sadece bir suçtan ceza almasına imkan tanımaktadır. Yazıda fikri içtima hakkında bilgiler, madde metni ve Yargıtay kararları yer almaktadır.
TCK madde 44 ile düzenlenen fikri içtima, tek fiille birden çok suçun gerçekleşmesine sebep olmaktır. Fail yararına bir düzenleme olan fikri içtima sanığın, gerçekleşen her suç için ayrı ayrı cezalandırılmasının önüne geçerek sadece en ağırından cezalandırılmasını mümkün kılar. Örneğin atılan taşın kişinin başından sekip aracın camını parçalaması halinde tek fiil ancak birden fazla netice vardır. Temel ceza mantığı failin hem yaralamadan hem mala zarar vermeden cezalandırılmasını gerekli kılsa da kanun koyucu bunun, kusurun aşılarak gereksiz bir cezalandırmaya sebep olacağı kanaatiyle, hangi suçun cezası daha ağır ise sadece o ceza ile cezalandırmanın yeterli olacağına karar vermektedir. Aksi halde adil olmayan bir cezalandırma söz konusu olacaktır.
TCK 44, farklı çeşit fikri içtimaı düzenlemiştir. Zira maddenin işlev kazanması için ortada farklı suç tiplerine uygun neticelerin gerçekleşmesi gereklidir. Örneğin yukarıdaki örnekte olduğu gibi tek fiil, hem yaralamaya hem mala zarar vermeye sebep olmaktadır. Aynı çeşit fikri içtima ise TCK madde 43/2’de düzenlenmiş ve sonucu zincirleme suç ile aynı düzenlemeye bağlanmıştır. Aynı çeşit(nevi) fiili içtimada tek fiil ve tek suç tipi vardır ancak bu fiilden birden fazla kişi etkilenmektedir. Yani suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir.
TCK madde 44’e göre tek fiille birden çok nitelikli hal ihlal edilmişse, en ağır cezayı gerektiren nitelikli hale göre cezalandırmaya gidilecektir. Diğer nitelikli hal cezalandırmada değerlendirme dışı kalacaktır.
Bir olayda fikri içtima hükümlerinin uygulanabilmesi için gerekli şartlar şunlardır:
TCK 44 kapsamındaki fikri içtimada verilecek cezanın belirlenmesi için ortaya çıkan suçların ceza miktarlarına bakılacaktır. En ağır ceza hangi suç için geçerliyse, o ceza faile verilecektir. Diğer suç cezasız kalacaktır. Örneğin (A) şahsının öldürülmesi için yapılan atışta (B) şahsı yaralanırsa, ortada öldürmeye teşebbüs ve taksirle yaralama suçları mevcuttur. Bu durumda hakim hangi suçun cezası daha ağırsa, o cezaya hükmedecektir.
Fikri içtima için yetkili ya da görevli mahkeme yoktur. Mahkemenin belirlenmesinde suç tipi ve diğer unsurlar önemlidir.
Fikri içtima ile birbirine yakın düzenlemeler arasındaki farklar kısaca şöyledir:
Gerçek içtima, failin işlediği her suçun karşılığında ayrı ayrı cezalandırılmasıdır. Gerçek içtimada failin davranışını birden çok suça sebep olmakta ve her suç için kanunda yazılı cezayı almaktadır. Fikri içtimada ise tek fiil vardır ancak birden çok suç gerçekleşmektedir. Bu nedenle fikri içtimada faile sadece tek suçtan, en ağır cezalı olan suçtan, ceza verilmektedir. Dolayısıyla fikri içtima sanık lehine bir düzenlemedir.
Her iki düzenleme de cezaların içtimaı kapsamındadır. Fikri içtimada tek hareket birden çok suç vardır ve fail sadece bu suçlardan en ağırının cezası ile cezalandırılır. Zincirleme suçta ise fail aynı kişiye karşı bir suç işleme kastıyla, farklı zamanlarda aynı suçu birden fazla kez işler. Zincirleme suçta aslında tek suç vardır ama farklı zamanlarda gerçekleşen hareketler de ayrı ayrı incelendiğinde suçun unsurlarını oluşturmaktadır.
Bileşik suçta fail temelde tek suç işler ancak suçun işlenişine bakıldığında birden fazla suçu aynı eylem içerisinde görebiliriz. Zira temel suçun işlenebilmesi için diğer suçların işlenmesi zaruridir. Örneğin yağma suçu için tehdit ya da cebir aşamasının tamamlanması gerekecektir. Kanun koyucu bu nedenle bileşik suçu, temel suça bakarak çözümlemiştir. Fikri içtimada ise birden çok ve birbirlerinden bağımsız suç vardır.
Fikri içtima
Madde 44- (1) İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.
“…bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK’nin 105. maddesine göre cezalandırılmasına karar verilmekle birlikte, hayasızca hareketlerde bulunma suçundan açılan davaya ilişkin olarak da karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi…” Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/5744 E. 2020/7213 K. 22.6.2020
“5237 Sayılı TCK’nın hazırlanmasında “Kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır” ilkesi esas alınmış, dolayısıyla da gerçek içtima kuralı benimsenmiştir. Nitekim Adalet Komisyonu raporunda bu husus; “Ceza hukukunun temel kurallarından birisi, ‘kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır’ şeklinde ifade edilmektedir. Bunun istisnaları, suçların içtimaı bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında, işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir. Böylece verilen her bir ceza, bağımsızlığını koruyacaktır.” şeklinde ifade edilmiştir ( TBMM Adalet Komisyonu’nun 03.08.2004 tarihli ve 1/593-60 Sayılı raporu ). Bu kuralın istisnalarına ise, 5237 Sayılı TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42 ( bileşik suç ), 43 ( zincirleme suç ) ve 44. ( fikri içtima ) maddelerinde yer verilmiştir.
…
5607 ve 4733 Sayılı Kanun’lara muhalefet suçlarından açılan kamu davasında, sanığın iddianamelerde ”bandrolsüz ve gümrük kaçağı sigaraları ticari amaçla bulundurmak ve satmak” şeklinde gösterilen ve Mahkemece de bu şekilde kabul edilen fiilinin hukuksal niteliği gözetildiğinde, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren sanık hakkında 5237 Sayılı Kanun’un 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren 4733 Sayılı Kanun’un 8/4. maddesi gereğince hüküm kurulmasıyla yetinilmesi gerekirken, 5607 Sayılı Kanun’un 3/5. maddesine muhalefet suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin sonuca etkili olmadığı kabul edilmelidir.” Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/7-71 E. 2020/76 K. 11.2.2020
Failin bir kişiyi yaralamak amacıyla taş fırlatması sonrasında taşın önce bu kişiye sonra vitrine çarparak camı kırması halinde fikri içtima vardır.
TCK madde 44 ile düzenlenen fikri içtima, tek fiille birden çok suçun gerçekleşmesine sebep olmaktır.