TMK 30 – Sağ Olmanın ve Ölümün Genel İspat Araçları

Türk Medeni Kanunu madde 30, sağ olmanın veya ölümün ispatında kullanılacak genel ispat araçlarını düzenlemiştir. Buna göre öncelikle bakılması gereken yer nüfus kayıtlarıdır ancak eğer kayıtlarda eksiklik ya da hata mevcutsa her türlü delille sağ olma ya da ölüm ispat edilebilecektir.

TMK 30 – Sağ Olmanın ve Ölümün Genel İspat Araçları

Sağ olmanın ve ölümün ispatı hususundaki genel ispat araçlarını Türk Medeni Kanunu, madde 30’da düzenlemektedir. İlk fıkraya göre doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat edilir. Dolayısıyla kişinin sağ ya da ölü olduğuna ilişkin bir davada ilk bakılacak yer nüfus kayıtlarıdır. Ancak nüfus kayıtlarının her zaman doğru olmayacağını ya d aher zaman bir kaydın bulunmasının mümkün olamayacağını kabul eden yasa, durumu düzenleyerek, eğer nüfus sicilinde bir kayıt yoksa ya da mevcut kayıt gerçeği yansıtmıyorsa, herhangi bir sınıra tabi olmaksızın gerçek durum her türlü delille ispat edilebilecektir. Kaydın bulunmaması halinde tartışılacak bir durum mevcut değildir ancak kaydın doğru olmadığına nasıl karar verilecektir? Burada hakime takdir yetkisi tanınmış ve sunulan gerekçelere göre kaydın hatalı olduğuna dair şüphenin varlığı halinde tahkikat yapması beklenmiştir. Hakim, sunulan delillerle de bağlı olmayın re’sen araştırma yapacaktır.

TMK 30

II. Sağ olmanın ve ölümün ispatı
2. İspat araçları
a. Genel olarak

Madde 30- Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur.

Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum
her türlü kanıtla ispat edilebilir.

TMK 30 Gerekçesi

Yürürlükteki Kanunun 29 uncu maddesini karşılamaktadır.

Maddenin “Ahvali şahsiye beyyineleri” şeklindeki konu başlığı kaynak Kanuna uygun olarak “İspat araçları” biçiminde düzeltilmiştir.

Maddenin birinci fıkrası sadeleştirilmek suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.

Yürürlükteki maddenin ikinci fıkrasında, 3444 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucu cinsiyet değişikliği sonunda nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılması öngörülmüş, bu düzeltmenin yapılabilmesi için kişinin cinsiyetini değiştirdikten sonra mahkemeye başvurarak düzeltim kararı alması hükme bağlanmıştır. Bu fıkra hükmünün kişisel durum sicilindeki düzeltmelerle ilgili 39 uncu maddeyi izleyen ayrı bir madde halinde düzenlenmesinin daha isabetli olacağı düşünülmüş ve 40 ıncı madde kaleme alınmıştır.

TMK 30 Emsal Yargıtay Kararları

“Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.

Somut olayda, … oğlu …’nin hissedarı bulunduğu 222 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tüm dayanak kayıtlarıyla birlikte tapu kayıtları getirtilmelidir. Talep eden ve asli müdahilin tanık da dahil olmak üzere göstereceği tüm delilleri toplanmalıdır. Mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince ilgili kolluk birimi marifetiyle muris ve mirasçılarına dair bilgi sahibi olabilecek kişiler tespit edilmelidir. Tapu kayıt malikinin ve mirasçılarının tespiti açısından gerekirse taşınmazlarda keşif yapılmalı, talep eden ve asli müdahilin göstereceği tanıklar ve mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince tespit edilen mahalli bilirkişiler keşif esnasında dinlenilmelidir.” Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/640 E., 2019/7424 K.,7.11.2019 T.

“Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Verilen karar ile davacının Türk Vatandaşı olması durumu oluşacağından bu iddia ile ilgili olarak, DNA incelemesi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.” Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15639 E., 2020/2392 K., 11.3.2020

“4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesi hükmünde bir hakkın kullanılması için bir kimsenin var olduğunu yahut öldüğünü yahut muayyen bir zamanda veya diğer bir şahsın vefatında sağ bulunduğunu iddia eden kimsenin iddiasını ispata mecbur olduğu, 30. maddesi hükmünde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunacağı, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa gerçek durumun her türlü kanıtla ispat edilebileceği açıklanmıştır.” Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2009/124 E., 2009/423 K., 5.2.2009

Yazar: Avukat Erdem Akçay

Konu Hakkında Yorum Yapabilirsiniz

Lütfen Dikkat: Form aracılığı ile "TMK 30 – Sağ Olmanın ve Ölümün Genel İspat Araçları" hakkındaki değerlendirmelerinizi, eklemelerinizi, önerilerinizi ya da yorumlarınızı iletebilirsiniz. Sorularınız için iletişim sayfasını kullanınız.